Alfa Lipoik Asit Nedir? Alfa Lipoik Asit Faydaları Nelerdir?
Yayınlanma tarihi: 22 Ağustos 2023
Güncellenme tarihi: 4 Eylül 2023
Yayınlanma tarihi: 22 Ağustos 2023
Güncellenme tarihi: 4 Eylül 2023
Bir tür antioksidan olan alfa lipoik asit, yaygın olarak yediğimiz bitkisel gıdalarda bulunan antioksidan bir maddedir. Alfa lipoik asit faydaları genellikle antioksidan etkileri ile ilişkilendirilmektedir.
Alfa lipoik asit vücutta bulunan ve ayrıca bitkiler ve hayvanlar tarafından sentezlenen bir organosülfür bileşiğidir. Vücuttaki hemen hemen her hücrede bulunur ve glikozun enerjiye dönüşmesine yardımcı olur.
Alfa lipoik asit, günlük olarak tüketilmesine gerek olmadığından temel bir besin olarak kabul edilmez. Ancak Alfa lipoik asit takviyesi diyetimizin antioksidanlar açısından zenginleştirilmesi için önemli bir faktördür. Araştırmalar alfa lipoik asit tüketiminin artması ile geniş kapsamlı sağlık faydalarının sağlanabileceğini ortaya koymaktadır.
Alfa lipoik asitin vücuttaki en değerli rolü, oksidasyon süreci sırasında oluşan tehlikeli, kimyasal reaksiyon yan ürünleri olan serbest radikallerin etkileriyle savaşmaktır. Hücrelerimizde alfa lipoik asit, normal hücresel reaksiyonlar üzerinde koruyucu etkileri olan dihidrolipoik aside dönüştürülür.
Diğer antioksidanlar gibi, alfa lipoik asit de hastalıkların temel nedenlerinden biri olan hücresel hasarı yavaşlatmaya yardımcı olabilir. Ayrıca vücutta E vitamini ve C vitamini gibi temel vitamin seviyelerini geri kazandırmak için çalışır ve birkaç önemli mitokondriyal enzim için bir kofaktör görevi görür. Ek olarak, vücudun karbonhidrat moleküllerini sindirmesine ve kullanmasına yardımcı olur.
Alfa lipoik asiti benzersiz kılan şey, diğer antioksidan ve vitaminlerin (B vitaminleri veya A, C, D veya E vitamini gibi) aksine hem suda hem de yağda çözünür olmasıdır. Bu, ne tür yiyecekler yediğinize bakılmaksızın düzgün bir şekilde emilebileceği ve vücudun neredeyse tüm bölgelerinde kullanılabileceği anlamına gelir.
Herhangi bir besini almanın en iyi yolu ideal olarak gerçek gıda kaynaklarıdır. Çünkü vücudumuz gıdalarda bulunan çeşitli kimyasalları nasıl emeceğini ve kullanacağını en iyi bu şekilde bilir.
Alfa lipoik asit, protein moleküllerine (özellikle lisin) bağlı olduğu için birçok farklı bitki ve hayvan kaynağında bulunur.
Farklı gıdalardaki alfa lipoik asit konsantrasyonu, nerede yetiştirildiklerine, toprağın kalitesine, ne kadar taze olduklarına ve nasıl hazırlandıklarına bağlı olarak büyük ölçüde değişebilir. Bu nedenle her tür gıdada ne kadar olduğunu ölçmek zordur.
Belirli gıdalarda ne kadar alfa lipoik asit bulunduğuna dair kapsamlı çalışmalar bulunmamakla birlikte genellikle sebzeler ve bazı sakatatlar alfa lipoik asit açısından zengindir.
Temel alfa lipoik asit içeren besinler;
Alfa lipoik asit, oksidatif stres ve enflamasyona karşı bir panzehir gibi davrandığından, kan damarları, beyin, nöronlar ve kalp ya da karaciğer gibi organların hasarlarında etkin bir savaşçıdır.
Genel olarak günlük diyette antioksidanların düşük olması yaşlanma sürecini hızlandırarak bağışıklık sisteminin zayıflaması, kas kütlesinin azalması, kardiyovasküler sorunlar ve hafıza problemleri gibi semptomlara yol açabilir. Alfa lipoik asit ayrıca iyi bilinen bir antioksidan glutatyonunu vücutta etkin kullanımını sağladığına dair de sonuçlar elde edilmiştir.
Antioksidan etkisinin yanında alfa lipoik asitin vücuttaki cıva, arsenik, demir ve su, hava, kimyasal ürünler ve gıda tedariki yoluyla kan dolaşımına giren diğer serbest radikal formları da dahil olmak üzere ağır metallere bağlanarak bir "ağır metal şelatörü" görevi gördüğü ve bu tür toksinlerin vücuttan atılmasını hızlandırdığına dair bazı kanıtlar vardır.
Alfa lipoik asit, hormon üretiminde rol oynayan hücreleri ve nöronları koruyarak tip 2 diyabete karşı koruma sağlayabilir. Alfa lipoik asit takviyesinin insülin duyarlılığını artırmaya yardımcı olduğu ve ayrıca yüksek tansiyon, kolesterol ve vücut ağırlığı gibi bir dizi duruma verilen bir terim olan metabolik hastalıklara karşı koruma sağlayabileceği görülmektedir. Bazı kanıtlar da kan şekeri seviyelerini düşürmeye yardımcı olabileceğini göstermektedir.
2012 yılında yapılan sistematik bir inceleme ve meta-analiz ile 2013 yılında yapılan kontrollü bir klinik çalışma, alfa lipoik asitin diyabetli kişilerin yaklaşık % 50'sini etkileyen sinir hasarı olarak da bilinen diyabetik nöropatinin tedavisinde etkili bir ilaç olduğunu göstermiştir. Günlük 300-600 mg alfa lipoik asit alımının bu hastalığın neden olduğu karıncalanma, uyuşma ve yanma gibi semptomları tedavi ettiği ortaya konulmuştur.
Alfa lipoik asit, kardiyovasküler sorunlar, gözle ilgili bozukluklar, ağrı ve şişlik gibi tip 2 diyabetin diğer komplikasyonlarını ve semptomlarını hafifletmeye yardımcı olmak için de kullanılır. Çoğu çalışma, IV formda yüksek dozda alfa lipoik asit, bu bileşen açısından zengin gıdalar yemekten daha etkili olduğunu göstermektedir.
Randomize, çift kör, plasebo kontrollü bir klinik araştırmaya göre alfa lipoik asit, diyabeti olmayan kişilerde idiyopatik ağrının (nedeni bilinmeyen ağrı) yönetiminde de yardımcı olmaktadır.
Diyabet hastalarında alfa lipoik takviyesinin önemli bir faydası, diyabetli kişilerin yaklaşık % 25'inde kardiyovasküler otonom nöropati (KON) geliştiğinden, kalbi etkileyen nöropatik komplikasyon riskini azaltmasıdır. KON, kalp hızı değişkenliğinin azalması ile karakterize edilir ve diyabetli kişilerde artmış ölüm riski ile ilişkilidir.
İnsanlar yaşlandıkça, görme yetileri çok daha fazla tehlikeye girer, bu nedenle göz dokusunun dejenerasyonunu veya görme kaybını erkenden önlemek için yaşlılıktan çok önce besin açısından yoğun bir diyetle beslenmek önemlidir.
Oksidatif stres gözlerdeki sinirlere zarar verebilir ve özellikle diyabetli kişilerde veya yaşlı yetişkinlerde görme sorunlarına neden olabilir.
Alfa lipoik asit, görme kaybı, maküler dejenerasyon, retina hasarı, katarakt, glokom ve Wilson hastalığı dahil olmak üzere gözle ilgili bozuklukların semptomlarını kontrol etmeye yardımcı olmak için kullanılabilir.
Bazı çalışmalardan elde edilen sonuçlar, uzun süreli alfa lipoik asit kullanımının retinada DNA'nın değişmesine neden olabilecek oksidatif hasarı durdurabildiğini göstermektedir.
Çeşitli renkli "beyin gıdaları" ile dolu anti-inflamatuar bir diyetin hafızayı korumaya yardımcı olduğu bilinmektedir. Bazı sağlık uzmanları, antioksidan aktivitesi nedeniyle hastalarının nöron hasarı, hafıza kaybı, motor bozukluk ve bilişsel işlevlerde değişiklik yaşamasını önlemeye yardımcı olmak için alfa lipoik asit takviyeleri kullanmaktadır.
Alfa lipoik asitin kan-beyin bariyerini geçerek beyne kolayca ulaştığı ve burada hassas beyin ve sinir dokusunu koruyabildiği rapor edilmektedir. Ayrıca yaşlı yetişkinlerde bunama da dahil olmak üzere felç ve diğer beyin sorunlarını önlemek için kullanılır.
Fareler üzerinde yapılan son deneyler, alfa lipoik asitin beynin yaşlanan hücrelerindeki hasarı tersine çevirmeye, hafıza görevlerinde performansı artırmaya, oksidatif hasarı azaltmaya ve mitokondriyal işlevi iyileştirmeye yardımcı olabileceğini göstermiştir.
Glutatyon, bağışıklık, hücresel sağlık ve hastalıkların önlenmesi için çok önemli olduğundan birçok uzman tarafından "ana antioksidan" olarak kabul edilir.
Randomize, kontrollü bir çalışmada 300-1.200 miligram alfa lipoik asidin, glutatyonun vücudun bağışıklık tepkisini düzenleme yeteneğini artırmaya yardımcı olduğu bulunmuştur. Bu da tip 2 diyabet/insülin direnci ve hatta HIV/AIDS gibi hastalıklarla mücadeleye yardımcı olabilir.
Başka bir meta-analiz, takviyenin glutatyon seviyelerini artırmada önemli bir fark yarattığını, ancak bunun hastalık gelişimine karşı korumaya mutlaka iyileştirmediğini göstermiştir.
Yetişkinlerde, alfa lipoik asit takviyesinin bağışıklık yetersizliği sendromları ve ciddi virüsleri olan hastaları da olumlu etkilediği görülmektedir. Bunu, kandaki toplam glutatyon seviyelerini geri kazandırarak ve lenfositlerin T-hücre mitojenlerine karşı fonksiyonel reaktivitesini geliştirerek yapmaktadır.
Ciltteki fiziksel yaşlanma belirtileriyle mücadele söz konusu olduğunda, bazı çalışmalar % 5 alfa lipoik asit içeren topikal kremlerin güneşe maruz kalmanın neden olduğu ince çizgileri azaltmaya yardımcı olabileceğini bulmuştur. Alfa lipoik asitin yaşlanma karşıtı bir madde olarak hareket ettiği düşünülmektedir. Çünkü serbest radikallerle savaşırken cilt dokularını ve epidermal yapıyı onarmaya yardımcı olur.
2017 yılında yapılan plasebo kontrollü bir klinik çalışma, "%5 cubosomal alfa lipoik asitin yaşlanan yüzü iyileştirmek için etkili ve güvenli bir yöntem olduğu" sonucuna varmıştır. Yetişkin kadınlar 6 ay boyunca yüzlerinin bir tarafına alfa lipoik asit tedavisi uyguladıklarında, çoğunluk cildin dokusuna ve tonuna katkıda bulunan epidermal kalınlığın artması da dahil olmak üzere önemli gelişmeler tespit edilmiştir.
Cildin dış katmanlarında genellikle çok az alfa lipoik asit bulunmaktadır. Bu nedenle topikal olarak uygulanmasının cildin ultraviyole (UV) ışınlarından korumak için koruyucu bir tabaka görevi görebileceği düşünülmektedir. 2013 yılında yapılan bir çalışma, %1,1 alfa-tokoferol ve %0,5 lipoik asit karışımının etkili bir cilt koruma sağladığı tespit edilmiştir.
Alfa lipoik asitin kırışıklıklar üzerindeki etkilerini inceleyen sınırlı sayıda araştırma vardır. Bununla birlikte, bir çalışmada umut verici sonuçlar bulunmuştur.
2015 yılında yapılan bu çalışmada, yüz kırışıklıklarını tedavi etmek için %5'lik topikal alfa lipoik asit solüsyonunun etkisi incelenmiştir. Araştırmacılar, topikal uygulamanın katılımcıların çoğunda göz çevresindeki ve üst dudaktaki ince çizgilerin neredeyse tamamen azalmasına neden olduğunu bulmuşlardır. Çalışmada ayrıca herhangi bir yan etki bildirilmemiştir.
2019 yılında yapılan bir çalışmada nanokapsül haline getirilmiş alfa lipoik asit molekülünün topikal uygulanmasında deneklerde fotoyaşlanmanın neden olduğu pigmentasyonun azaldığı tespit edilmiştir.
Alfa lipoik asitin, kirlilik ve diğer çevresel faktörlerin neden olduğu güneş hasarı ve stresten koruyan güçlü antioksidan faydaları nedeniyle yaşlanma karşıtı faydaları olabileceği düşünülmektedir.
2011 yılında yapılan bir çalışma, alfa lipoik asitin uygun şekilde kullanıldığında güçlü bir yaşlanma karşıtı ajan olma potansiyeline sahip olduğu sonucuna varmıştır.
Sigara dumanına maruz kalmak cildinize zarar veren oksidatif strese neden olabilir. 2017 yılında yapılan bir çalışmada alfa lipoik asitin sigara dumanına maruz kalmanın neden olduğu cilt hasarını azaltma potansiyelini incelenmiştir.
Araştırmacılar, alfa lipoik asit verilen sıçanların, anti-oksidatif ve anti-inflamatuar özellikleri nedeniyle sigara kaynaklı cilt hasarını iyileştirme yeteneğinin arttığını tespit etmişlerdir.
2013 yılında farelerle yapılan bir başka çalışmada, alfa lipoik asitin yara iyileşmesini hızlandırabileceğine dair bazı kanıtlar bulunmuştur. Araştırmacılar, cerrahi yaralara topikal olarak alfa lipoik asit uygulanmasının etkisini incelemişlerdir.
Tedavinin başlamasından 7 gün sonra, araştırmacılar alfa lipoik asit uygulanan sıçanların kontöre oranla yaklaşık %60’ının yaralarının daha hızlı iyileştiğini tespit etmişlerdir.
Besinleri enerjiye dönüştürmeye yardımcı olma kabiliyeti nedeniyle, enerji metabolizmasını artırmaya yardımcı olabilir. Bu nedenle bazı sporcular gelişmiş fiziksel performans için alfa lipoik asit takviyeleri kullanır.
Plasebo kontrollü çalışmaların meta-analizi, alfa lipoik asit tedavisinin BMI ve vücut ağırlığını önemli ölçüde azalttığını ve obeziteye karşı koruyabileceğini tespit etmiştir.
Benzer şekilde, 2017 yılında yapılan çift kör, plasebo kontrollü bir çalışma, 8 hafta boyunca alfa lipoik asitin (1.200 mg/gün) oral yoldan uygulanmasının, bel çevresinde bir azalma ile birlikte hafif kilo kaybını sağladığı belirlenmiştir.
Alfa lipoik asit almanın yan etkileri nelerdir? Alfa lipoik asitin takviye formundaki yan etkileri genellikle nadirdir, ancak bazı bireylerde;
Alfa lipoik asit takviyeleri çocuklarda veya hamile veya emziren kadınlarda incelenmemiştir. Bu nedenle şu anda sadece yetişkinlerde kullanılması amaçlanmıştır.
Kimler alfa lipoik asit almamalıdır? Alfa lipoik asit çeşitli ilaçlarla etkileşime girebilir. Bu nedenle aşağıdaki ilaçları kullanan kişiler doktora danışmadan alfa lipoik asit kullanmamalıdır.
Alfa lipoik asit takviyeleri hem kapsül hem de enjeksiyon formlarında mevcuttur.
Oregon Eyalet Üniversitesi'nden araştırmacılara göre, diyet takviyelerinde bulunan lipoik asit miktarları (200-600 miligram arasında değişen dozajlarda), kişinin yalnızca diyet yoluyla elde edebileceği miktarlardan 1.000 kat daha fazla olabilir.
Oral alfa lipoik asit takviyelerinin yemekle birlikte alınmasının biyoyararlanımını azalttığına inanılmaktadır. Bu nedenle çoğu uzman en iyi sonuçlar için aç karnına (veya en az bir saat önce veya sonra) alınmasını önermektedir.
Alfa lipoik asit takviyesi için genel bir dozaj önerisi yetişkinler için günde 20-50 miligram arasındadır. Bu miktar genel koruyucu sağlık için faydalı görünmektedir.
Günde 600-800 miligrama kadar daha yüksek dozlar bazen diyabet veya bilişsel bozuklukları olan hastalarda kullanılır, ancak sağlıklı bireyler için önerilmez.
Genel dozaj önerileri;
Alfa lipoik asit ne işe yarar?
Alfa lipoik asit, antioksidan özelliklere sahip bir bileşiktir. Hücrelerin oksidatif stresine karşı koruma sağlayarak serbest radikallerin zararlı etkilerini azaltabilir. Aynı zamanda glukoz metabolizmasını destekleyerek kan şekeri düzeylerinin kontrolüne yardımcı olabilir.
Alfa lipoik asit hangi hastalıklara iyi gelir?
Alfa lipoik asitin çeşitli hastalıkların tedavisine veya önlenmesine yardımcı olabileceği düşünülmektedir. Bu hastalıklar arasında diyabet, sinir sistemi hastalıkları, oksidatif stresle ilişkili durumlar ve cilt sağlığı sorunları bulunmaktadır
Alfa lipoik asiti kimler kullanmalı?
Alfa lipoik asit takviyeleri genellikle sağlık sorunları yaşayan veya oksidatif stres riski olan bireyler tarafından kullanılır.
*Alfa lipoik asit zayıflatır mı?
Alfa lipoik asitin kilo verme amacıyla kullanılması için yeterli bilimsel kanıt bulunmamaktadır. Ancak bazı diyetisyenler tarafından direnç kilolarının kırılması ve zayıflama sürecinin desteklenmesi gibi amaçlarla tavsiye edilmektedir.
Alfa lipoik asit yan etkileri nelerdir?
Alfa lipoik asit genellikle iyi tolere edilir ancak bazı kişilerde mide rahatsızlığı, cilt döküntüleri, kaşıntı veya kan şekeri düşüklüğü gibi yan etkiler görülebilir.
Alfa lipoik asit gençleştirir mi?
Alfa lipoik asidin cilt sağlığına katkı sağlayabileceği düşünülmektedir. Bu nedenle cilt sağlığına yönelik takviyelerde sıklıkla kullanılmaktadır.
Alfa lipoik asit ne kadar süre kullanılmalı?
Alfa lipoik asit takviyelerinin kullanım süresi kişisel ihtiyaçlara ve sağlık durumuna bağlı olarak değişebilir. Uzun süreli kullanım konusunda doktorunuza danışmanız önemlidir.
Alfa lipoik asit en iyi hangi marka?
Alfa lipoik asit takviyeleri arasında güvenilir ve kaliteli markaları tercih etmek önemlidir. İyi bir araştırma yaparak ve müşteri yorumlarını inceleyerek doğru markayı seçmelisiniz.
Alfa lipoik asit devlet karşılıyor mu?
Alfa lipoik asit takviyeleri devlet tarafından karşılanmaz. Takviyelerin fiyatları marka ve satıcıya göre değişiklik gösterebilir.
Kolajen ve alfa lipoik asit birlikte kullanılır mı?
Kolajen ve alfa lipoik asit takviyelerini birlikte kullanmanın genellikle bir sakıncası yoktur. Ancak her iki takviyenin de dozajını aşmamaya ve doktorunuzun önerilerine uymaya özen göstermelisiniz.
Kişisel verileriniz, hizmetlerimizin daha iyi bir şekilde sunulması için mevzuata uygun bir şekilde toplanıp işlenir. Detaylı bilgi almak için Gizlilik Politikası'nı inceleyebilirsiniz.