Potasyum Nedir? Faydaları ve Bulunduğu Besinler

Potasyum temel minerallerden birisi olup kan basıncını düşürmekten kemik sağlığını iyileştirmeye kadar çok farklı alanlarda sağlığı geliştirici etkilere sahiptir.

Potasyum eksikliği kalp sorunları, şişkinlik ve kramplar gibi günlük hayatı olumsuz etkileyen birçok durum ile de doğrudan ilişkilendirilmektedir.

Potasyum, vücuttaki sıvı ve elektrolit dengesini korumak için kullanılan temel bir mineraldir. Potasyum aynı zamanda vücutta en çok bulunan üçüncü mineraldir.

Kalp, böbrekler, beyin ve kas dokuları dahil olmak üzere çeşitli organların işlevi için gerekli bir mineraldir. Ayrıca vücudun hidratlı kalmasında önemli bir rol oynar.

Potasyum, vücuda alındıktan sonra elektrolit olarak işlev görür. Bir elektrolit suyun içindeyken elektriği iletme özelliğine sahip pozitif veya negatif iyonlara ayrılır. Potasyum iyonları pozitif yük taşır.

Vücudunuz bu elektriği sıvı dengesi, sinir sinyalleri ve kas kasılmaları da dahil olmak üzere çeşitli süreçleri yönetmek için kullanır. Bu nedenle, vücuttaki elektrolit miktarının düşük veya yüksek olması birçok önemli metabolizma işlevini etkileyebilir.

Vücudunuzdaki potasyumun yaklaşık %98'i hücrelerimizde bulunur. Bunun %80'i kas hücrelerimizde bulunurken, diğer %20'si kemiklerimizde, karaciğerimizde ve kırmızı kan hücrelerimizde bulunabilir.

Düşük potasyum seviyeleri diğer adıyla hipokalemi son derece tehlikelidir. Şiddetli baş ağrıları, dehidrasyon, kalp çarpıntısı ve dokuların şişmesi ile kendisini gösterebilir.

Potasyum açısından zengin gıdalar gibi doğal kaynaklarından elde edilen potasyum, minimum yan etki riski ile çok güvenli ve sağlıklı olarak kabul edilir.

Potasyum takviyesi genellikle normal ve sağlıklı yetişkinler için önerilmez. Potasyum emilimini etkileyen rahatsızlıkları olan kişiler belirli koşullar altında potasyum takviyesi alabilirler. Ancak bunun dışında bu önemli minerali öncelikle potasyum oranı yüksek gıdalardan doğal yolla almaları tavsiye edilir.

Bazı durumlarda yüksek potasyum seviyeleri tıpkı düşük potasyum gibi komplikasyonlara neden olabilir. Potasyum dengesi sağlıklı böbrek fonksiyonlarına bağlıdır. Birçok insan yaşlandıkça böbrek fonksiyonlarında bir miktar bozulma yaşar. Bu nedenle yaşlılarda potasyum takviyeleri bazen tehlikeli olarak kabul edilir.

İhtiyatlı olmak adına, ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) reçetesiz satılan potasyum takviyelerini (multivitamin/mineral hapları dahil) 100 miligramdan az olacak şekilde sınırlandırmaktadır ki bu da çoğu yaş grubu için önerilen günlük değerden önemli ölçüde daha azdır.

Farklı yaş ve durumlar için günlük potasyum ihtiyacı aşağıdaki gibidir.

En fazla potasyum içeren gıdalar şunlardır: beyaz fasulye, avokado , brokoli , tatlı patates , muz , somon , bezelye , sardalya, greyfurt

1. Kalp Sağlığını Artırır

Potasyum kalp sağlığı için kesinlikle gerekli olup kalp atışının düzenlenmesinde merkezi bir rol oynar. Kalp ritmi bozukluklarında ilk yapılacak test potasyum düzeyidir.

Araştırmalar, potasyum seviyelerindeki çok küçük değişikliklerin bile ciddi kalp sorunları riskini artırabilecek daha yüksek yavaş veya hızlı kalp atış hızı ile ilişkili olabileceğini göstermektedir (Patel et al., 2017).

Kan potasyum seviyesinin yüksek olması durumunda kalp genişleyebilir ve gevşeyebilir. Bu durum kasılmaları zayıflatabilir ve anormal bir kalp atışına neden olabilir (Kes, 2001).

Aynı şekilde, kandaki düşük seviyeler de kalp atışını değiştirebilir (Helfant, 1986).

Kalp düzgün atmadığında, kanı beyne, organlara ve kaslara etkili bir şekilde pompalayamaz. Bazı durumlarda, kalp aritmisi veya düzensiz kalp atışı ölümcül olabilir ve ani ölüme yol açabilir (Koplan & Stevenson, 2007).

2. Krampları Önler

Yüksek potasyumlu gıdalar ve elektrolit içecekleri tüketmenin başlıca faydalarından biri kas kramplarının azalması ve kas gücünün artmasıdır. Kas zayıflığı, kas ağrıları ve kas krampları potasyum eksikliğinin yaygın yan etkileridir.

Bu durum özellikle sporcular susuz kaldığında ve egzersizden önce ve sonra potasyum açısından zengin gıdaları yeterince tüketmediğinde görülmektedir.

Tüm bunlara ilaveten, potasyum özellikle menopoz sonrası sendrom kramplarının tedavisi için de faydalı olabilir.

Potasyum yalnızca kırmızı kas hücreleri üzerinde etkili olmayıp ayrıca sinir sistemi kas kasılmalarını düzenlemeye de yardımcı olur. Ancak kandaki potasyum seviyesinin değişmesi sinir sistemindeki sinir sinyallerini etkileyerek kas kasılmalarını zayıflatabilir.

Hem düşük hem de yüksek kan potasyum seviyeleri, sinir hücrelerinin iletim kapasitesini değiştirerek sinir uyarılarını etkileyebilir (Cheng, Kuo, & Huang, 2013; Mushiyakh et al., 2011).

3. İnme Riskini Azaltır

Potasyumun kalp sağlığını desteklemesinin yanında diğer bir önemli etkisi ise felç riskini azaltmasıdır.

Birçok gözlemsel çalışma, potasyum seviyesi yüksek olanlarda inme riskinin daha düşük olduğunu ortaya koymuştur (Seth et al., 2014). İnme, beyne kan akışı olmadığında meydana gelmekte ve ABD’de yıllık ölümlerin 130.000'den fazlasına neden olmaktadır.

Amerikan Kalp Derneği Dergisi'nde yayınlanan bir çalışmaya göre, her gün en az 3.500 miligram potasyum tüketmenin inme riskini azalttığını ortaya koymuştur (Vinceti et al., 2016).

Çeşitli çalışmalar potasyum açısından zengin beslenmenin felçleri önlemeye yardımcı olabileceğini ortaya koymuştur (Aburto et al., 2013).

128.644 katılımcıyı içeren 33 çalışmanın analizinde, bilim insanları en fazla potasyum tüketen kişilerin en az tüketenlere göre %24 daha düşük inme riskine sahip olduğunu bulmuşlardır (Aburto et al., 2013).

Ayrıca, 247.510 katılımcının yer aldığı 11 çalışmanın analizi, potasyum tüketen kişilerin inme riskinin %21 daha düşük olduğunu ortaya koymuştur. Dolayısıyla potasyum açısından zengin bir diyetle beslenmenin kalp hastalığı riskinin azalmasıyla da bağlantılı olduğu rapor edilmiştir (D'Elia, Barba, Cappuccio, & Strazzullo, 2011).

4. Kan Basıncını Düşürür

Harvard Tıp Fakültesi'nin yakın zamanda güncellenen bir yayınına göre, ortalama Amerikan diyeti çok fazla sodyum ve çok az potasyum sağlamakta ve bu durum yüksek tansiyonu tetiklemektedir.

Çünkü potasyum, kalsiyum ve magnezyum gibi diğer minerallerle birlikte hücrelerde sıvı birikmesini önler.

Hücrelerde sıvı birikmesi kan basıncını yükseltir ve kalp çarpıntısı, daralmış arterler ve zayıf kan dolaşımı ile sonuçlanabilir. Yüksek tansiyon neredeyse her üç Amerikalıdan birini etkilemektedir.

Araştırmalar, özellikle de meyve ve sebze kaynaklı potasyum bakımından zengin bir diyetin kan basıncını düşürmeye yardımcı olabileceğini göstermektedir (Houston, 2011).

Bu durum özellikle potasyumlu gıdalardaki artışa yüksek sodyumlu gıdalardaki artış eşlik etmiyorsa geçerlidir. Potasyum açısından zengin bir diyet, vücudun fazla sodyumu atmasına yardımcı olarak kan basıncını düşürebilir.

33 çalışmanın analizi, yüksek tansiyonu olan kişilerin potasyum alımının artmasıyla büyük tansiyonun yaklaşık 3.5 birim ve küçük tansiyonun ise yaklaşık 2 birim azaldığını ortaya koymuştur (Aburto et al., 2013).

25-64 yaş arası 1.285 katılımcının yer aldığı bir başka çalışmada, bilim insanları potasyum tüketen kişilerin kan basıncının tüketmeyenlere kıyasla daha düşük olduğunu tespit etmiştir. Potasyum tüketen bireylerin büyük tansiyonu ortalama 6 birim ve küçük tansiyonu ise ortalama 4 birim daha düşük olarak tespit edilmiştir (Rodrigues et al., 2014).

5. Böbrek Taşlarını Önlemeye Yardımcı Olabilir

Böbrek taşları, konsantre idrarda oluşabilen madde kümeleridir (Aggarwal, Narula, Kakkar, & Tandon, 2013). Kalsiyum böbrek taşlarında yaygın olarak bulunan bir mineraldir ve çeşitli çalışmalar potasyum sitratın idrardaki kalsiyum seviyelerini düşürdüğünü göstermektedir (Han, Segal, Seifter, & Dwyer, 2015).

Bu şekilde potasyum böbrek taşlarıyla mücadeleye yardımcı olabilir. Birçok meyve ve sebze doğal olarak potasyum sitrat içermektedir.

Bilim insanları, 45.619 erkek üzerinde yapılan dört yıllık bir çalışmada, günlük olarak potasyum tüketenlerin böbrek taşı oluşma riskinin %51 oranında daha düşük olduğunu tespit etmiştir (Gary C. Curhan, Willett, Rimm, & Stampfer, 1993).

Benzer şekilde, 91.731 kadın üzerinde yapılan 12 yıllık bir çalışmada, bilim insanları günlük yeterli miktarda potasyum tüketenlerin böbrek taşı riskinin %35 daha düşük olduğunu bulmuşlardır (G. C. Curhan, Willett, Speizer, Spiegelman, & Stampfer, 1997).

6. Osteoporoza Karşı Korur

Araştırmalar, kemik yoğunluğu ile diyetle alınan potasyum miktarının artması arasında doğrudan bir ilişki olduğunu ortaya koymuştur.

Özellikle potasyum sitrat ve bikarbonat, potasyum oranı yüksek gıdalarda doğal olarak bulunan iki potasyum tuzudur. Yakın zamanda yapılan bir çalışma, bu potasyum tuzlarının aslında kemiklerinizin sağlığını iyileştirebileceğini ve osteoporozu önleyebileceğini ortaya koymaktadır.

Osteoporoz, içi boş ve gözenekli kemiklerle karakterize olan bir durum olup genellikle düşük kalsiyum seviyeleriyle bağlantılıdır (Nordin, 1997).

Osteoporosis International dergisinde yayınlanan 2015 tarihli bir çalışmada, yüksek miktarda potasyum tuzu tüketiminin hem asit hem de kalsiyumun idrarla atılımını önemli ölçüde azalttığını bulmuştur (Lambert et al., 2015).

Böylelikle potasyum oranı yüksek gıdaları daha fazla tüketmenin kemiklerimizi korumaya ve osteoporoz gibi kemiklerle ilgili ciddi sağlık sorunlarını önlemeye yardımcı olabileceği anlamına gelmektedir.

İlginç bir şekilde, çalışmalar potasyum açısından zengin bir diyetin vücudun idrar yoluyla kaybettiği kalsiyum miktarını azaltarak osteoporozu önlemeye yardımcı olabileceğini göstermektedir (Macdonald, New, Fraser, Campbell, & Reid, 2005).

45-55 yaş arası 62 sağlıklı kadın üzerinde yapılan bir çalışmada, bilim insanları potasyum tüketen kişilerin en yüksek toplam kemik kütlesine sahip olduğunu tespit etmişlerdir (New et al., 2000).

Menopoz öncesi 994 sağlıklı kadınla yapılan bir başka çalışmada, bilim insanları potasyum tüketenlerin bel ve kalça kemiklerinde daha fazla kemik kütlesine sahip olduğunu bulmuşlardır (New, Bolton-Smith, Grubb, & Reid, 1997).

7. Sağlıklı Büyüme ve Gelişmeyi Destekler

Vücudunuz aslında tükettiğiniz karbonhidratları işlemek ve kullanmak için potasyuma ihtiyaç duyar. Hem çocuk hem de yetişkinlerin, protein ve kas inşa etmek için de potasyuma ihtiyacı vardır.

Yaşınız daha gençse ve vücudunuz hala büyümeye devam ediyorsa, potasyum büyümenizin normal ve sağlıklı bir hızda devam etmesine yardımcı olur (Dørup & Clausen, 1989).

Vücudumuz sürekli potasyum ve sodyum arasında bir dengeleme eylemi gerçekleştirir. Sodyum seviyeleri yükseldiğinde potasyum seviyeleri düşer ve tam tersi olarak sodyum seviyeleri düştüğünde de potasyum seviyeleri yükselir.

Diyetle alınan sodyumda aşırıya kaçmamak önemlidir, ancak normal potasyum seviyelerini korumak da çok önemlidir.

Potasyum eksikliği durumunda (Kardalas et al., 2018):

• Yorgunluk
• Kabızlık
• Sinirlilik
• Kas krampları
• Kilo alımı
• Kan basıncı sorunları
• Kalp çarpıntısı
• Selülit oluşumu
• Mide bulantısı
• Artrit
• Mide krampları
• Şişkinlik
• Depresyon, konfüzyon veya halüsinasyonlar dahil olmak üzere anormal psikolojik davranışlar ortaya çıkabilmektedir.

Potasyumun birçok potansiyel faydasına rağmen, bu temel besin maddesinin fazla alınması durumunda bazı yan etkiler ortaya çıkabilir.

Potasyum açısından zengin gıdaları bol miktarda tüketmenin çoğu yetişkin için sağlık üzerinde herhangi bir olumsuz etkisi olması ihtimali düşükse de takviye kullanmak yan etki riskini artırabilir.

Özellikle böbrek sorunları olanlara, komplikasyonları önlemek için genellikle düşük potasyumlu bir diyet uygulamaları tavsiye edilir. Bazı durumlarda, doktorunuz potasyum tüketiminin yanı sıra fosfor ve sodyum gibi diğer besin maddelerinin de azaltılması tavsiye edebilir.

Çünkü böbrek fonksiyonlarındaki bir bozukluk bu besin maddelerinin vücutta birikmesine neden olabilir. Yaşlı yetişkinler ve diyabet, kronik böbrek yetmezliği, ciddi kalp yetmezliği veya adrenal yetmezliği olanlar da yüksek potasyum açısından daha yüksek risk altındadır.

Potasyum yükseliği, halsizlik, yorgunluk, düzensiz kalp atışı, göğüs ağrısı ve nefes almada zorluğa neden olabilir. Ayrıca felç ve hatta kalp yetmezliği gibi daha ciddi yan etkilere de neden olabilir.

Potasyum vücutta ne işe yarar?

Potasyum, vücutta bir elektrolittir ve birçok önemli fonksiyonda rol oynar. Kalp, kaslar ve sinir sistemi gibi temel organların düzgün çalışmasında önemli bir rolü vardır. Ayrıca hücre içi sıvı dengesinin korunmasında ve kan basıncının düzenlenmesinde de etkilidir.

Potasyum yüksekse ne olur?

Potasyum düzeyi normalden yüksekse, hiperkalemi adı verilen durum meydana gelir. Hiperkalemi, kalp ritminde bozukluklar, kas zayıflığı, yorgunluk, karın ağrısı ve nefes darlığı gibi belirtilere yol açabilir. Ayrıca ciddi durumlarda kalp durması gibi hayati riskler ortaya çıkabilir.

Kanda potasyum düşüklüğü nedir?

Kanda potasyum düzeyinin normalin altına düşmesine hipokalemi denir. Hipokalemi, kas krampları, halsizlik, iştahsızlık, kabızlık, düzensiz kalp atışları gibi belirtilere neden olabilir.

Potasyum yüksekliği neden olur?

Potasyum yüksekliği genellikle böbreklerin düzgün çalışmaması, diyabet, böbrek yetmezliği, aşırı potasyum alımı, bazı ilaçların yan etkileri veya hormonal bozukluklar gibi nedenlerle ortaya çıkabilir.

Çok su içmek potasyumu düşürür mü?

Evet, aşırı miktarda su içmek veya diüretikler kullanmak potasyum düzeyini düşürebilir. Bu nedenle, potasyum düşüklüğü riski olan kişiler aşırı su tüketiminden kaçınmalı ve doktorlarına danışarak diüretik kullanımını düzenlemelidir.

Potasyumu yüksek olan ne yapmalı?

Potasyumu yüksek olan kişiler, hemen doktorlarına danışmalı ve gerekli tıbbi müdahaleleri yapmalıdır. Diyet düzenlemesi ve ilaç tedavisi gibi yöntemlerle potasyum düzeyi kontrol altına alınabilir.

Evde potasyum nasıl düşürülür?

Potasyumu evde düşürmek için öncelikle doktorunuzun önerdiği tedaviyi takip etmelisiniz. Potasyum düşüklüğü durumunda potasyum içeren besinleri tüketmek veya potasyum içeren takviyeler almak faydalı olabilir. Ancak bu tür tedavileri doktor gözetiminde yapmalısınız.

Potasyum fazlalığı nasıl olur?

Potasyum fazlalığı, genellikle böbrek fonksiyonlarının bozulması, ilaç kullanımı, potasyum takviyelerinin aşırı kullanımı veya hormonal bozukluklar gibi nedenlerle meydana gelebilir.

Potasyumu hangi ilaç düşürür?

Potasyum düzeyini düşürmek için doktorlar genellikle diüretik ilaçlar (idrar söktürücüler) reçete ederler. Bunlar, potasyumun böbrekler yoluyla vücuttan atılmasına yardımcı olabilir.

Potasyumu yükselten yiyecekler nelerdir? Potasyumu yükselten yiyecekler arasında muz, portakal, patates, domates, kuru üzüm, kuru kayısı ve avokado gibi potasyum açısından zengin besinler yer alır.

En çok potasyum içeren meyve nedir? Muz, en çok potasyum içeren meyvelerden biridir. Ayrıca avokado, kuru üzüm ve kuru kayısı da potasyum açısından zengin meyvelerdir.

Potasyumu yüksek hastaya ne verilir?

Potasyumu yüksek olan hastalar, doktorları tarafından belirlenen tedavi planına uygun olarak diyet düzenlemesi ve ilaç tedavisi almalıdır. Tedavi planı hastanın durumuna ve potasyum düzeyine göre kişiselleştirilir.

• Aburto, N. J., Hanson, S., Gutierrez, H., Hooper, L., Elliott, P., & Cappuccio, F. P. (2013). Effect of increased potassium intake on cardiovascular risk factors and disease: systematic review and meta-analyses. Bmj, 346, f1378. doi:10.1136/bmj.f1378
• Aggarwal, K. P., Narula, S., Kakkar, M., & Tandon, C. (2013). Nephrolithiasis: molecular mechanism of renal stone formation and the critical role played by modulators. Biomed Res Int, 2013.
• Cheng, C. J., Kuo, E., & Huang, C. L. (2013). Extracellular potassium homeostasis: insights from hypokalemic periodic paralysis. Semin Nephrol, 33(3), 237-247. doi:10.1016/j.semnephrol.2013.04.004
• Curhan, G. C., Willett, W. C., Rimm, E. B., & Stampfer, M. J. (1993). A Prospective Study of Dietary Calcium and Other Nutrients and the Risk of Symptomatic Kidney Stones. 328(12), 833-838. doi:10.1056/nejm199303253281203
• Curhan, G. C., Willett, W. C., Speizer, F. E., Spiegelman, D., & Stampfer, M. J. (1997). Comparison of dietary calcium with supplemental calcium and other nutrients as factors affecting the risk for kidney stones in women. Ann Intern Med, 126(7), 497-504. doi:10.7326/0003-4819-126-7-199704010-00001
• D'Elia, L., Barba, G., Cappuccio, F. P., & Strazzullo, P. (2011). Potassium intake, stroke, and cardiovascular disease a meta-analysis of prospective studies. J Am Coll Cardiol, 57(10), 1210-1219. doi:10.1016/j.jacc.2010.09.070
• Dørup, I., & Clausen, T. (1989). Effects of potassium deficiency on growth and protein synthesis in skeletal muscle and the heart of rats. Br J Nutr, 62(2), 269-284. doi:10.1079/bjn19890029
• Han, H., Segal, A. M., Seifter, J. L., & Dwyer, J. T. (2015). Nutritional Management of Kidney Stones (Nephrolithiasis). Clin Nutr Res, 4(3), 137-152. doi:10.7762/cnr.2015.4.3.137
• Helfant, R. H. (1986). Hypokalemia and arrhythmias. The American Journal of Medicine, 80(4, Supplement 1), 13-22. doi:https://doi.org/10.1016/0002-9343(86)90336-0
• Houston, M. C. (2011). The importance of potassium in managing hypertension. Curr Hypertens Rep, 13(4), 309-317. doi:10.1007/s11906-011-0197-8
• Kardalas, E., Paschou, S. A., Anagnostis, P., Muscogiuri, G., Siasos, G., & Vryonidou, A. (2018). Hypokalemia: a clinical update. Endocr Connect, 7(4), R135-r146. doi:10.1530/ec-18-0109
• Kes, P. (2001). Hyperkalemia: a potentially lethal clinical condition. Acta Clin Croat, 40(3), 215-225.
• Koplan, B. A., & Stevenson, W. G. (2007). Sudden arrhythmic death syndrome. Heart, 93(5), 547-548. doi:10.1136/hrt.2006.108134
• Lambert, H., Frassetto, L., Moore, J. B., Torgerson, D., Gannon, R., Burckhardt, P., & Lanham-New, S. (2015). The effect of supplementation with alkaline potassium salts on bone metabolism: a meta-analysis. Osteoporos Int, 26(4), 1311-1318. doi:10.1007/s00198-014-3006-9
• Macdonald, H. M., New, S. A., Fraser, W. D., Campbell, M. K., & Reid, D. M. (2005). Low dietary potassium intakes and high dietary estimates of net endogenous acid production are associated with low bone mineral density in premenopausal women and increased markers of bone resorption in postmenopausal women. Am J Clin Nutr, 81(4), 923-933. doi:10.1093/ajcn/81.4.923
• Mushiyakh, Y., Dangaria, H., Qavi, S., Ali, N., Pannone, J., & Tompkins, D. (2011). Treatment and pathogenesis of acute hyperkalemia. J Community Hosp Intern Med Perspect, 1(4). doi:10.3402/jchimp.v1i4.7372
• New, S. A., Bolton-Smith, C., Grubb, D. A., & Reid, D. M. (1997). Nutritional influences on bone mineral density: a cross-sectional study in premenopausal women. Am J Clin Nutr, 65(6), 1831-1839. doi:10.1093/ajcn/65.6.1831
• New, S. A., Robins, S. P., Campbell, M. K., Martin, J. C., Garton, M. J., Bolton-Smith, C., . . . Reid, D. M. (2000). Dietary influences on bone mass and bone metabolism: further evidence of a positive link between fruit and vegetable consumption and bone health? Am J Clin Nutr, 71(1), 142-151. doi:10.1093/ajcn/71.1.142
• Nordin, B. E. (1997). Calcium and osteoporosis. Nutrition, 13(7-8), 664-686. doi:10.1016/s0899-9007(97)83011-0
• Patel, R. B., Tannenbaum, S., Viana-Tejedor, A., Guo, J., Im, K., Morrow, D. A., & Scirica, B. M. (2017). Serum potassium levels, cardiac arrhythmias, and mortality following non-ST-elevation myocardial infarction or unstable angina: insights from MERLIN-TIMI 36. Eur Heart J Acute Cardiovasc Care, 6(1), 18-25. doi:10.1177/2048872615624241
• Rodrigues, S. L., Baldo, M. P., Machado, R. C., Forechi, L., Molina Mdel, C., & Mill, J. G. (2014). High potassium intake blunts the effect of elevated sodium intake on blood pressure levels. J Am Soc Hypertens, 8(4), 232-238. doi:10.1016/j.jash.2014.01.001
• Seth, A., Mossavar-Rahmani, Y., Kamensky, V., Silver, B., Lakshminarayan, K., Prentice, R., . . . Wassertheil-Smoller, S. (2014). Potassium intake and risk of stroke in women with hypertension and nonhypertension in the Women's Health Initiative. Stroke, 45(10), 2874-2880. doi:10.1161/strokeaha.114.006046
• Vinceti, M., Filippini, T., Crippa, A., de Sesmaisons, A., Wise, L. A., & Orsini, N. (2016). Meta-Analysis of Potassium Intake and the Risk of Stroke. J Am Heart Assoc, 5(10). doi:10.1161/jaha.116.004210