Koenzim Q10 Nedir, Faydaları Nelerdir?
Yayınlanma tarihi: 26 Temmuz 2023
Güncellenme tarihi: 8 Eylül 2023
Yayınlanma tarihi: 26 Temmuz 2023
Güncellenme tarihi: 8 Eylül 2023
Koenzim Q10 (COQ10) birçok günlük fonksiyon için gerekli bir bileşendir. Aslında, vücuttaki her bir hücre için gereklidir.
Hücreleri yaşlanmanın etkilerinden koruyan bir antioksidan olan Coenzyme Q10, onlarca yıldır tıbbi uygulamalarda, özellikle de kalp sorunlarının tedavisinde kullanılmaktadır.
Koenzim Q10'un bir kısmı vücutta kendiliğinden üretiliyor olsa da takviye olarak almanın bir takım avantajları bulunmaktadır.
Coenzyme Q10 eksikliği doğrudan oksidatif stresin zararlı etkileriyle ilişkilendirilmektedir. CoQ10 eksikliğinin diyabet, kanser, fibromiyalji, kalp hastalığı ve bilişsel gerileme gibi durumlarla bağlantılı olduğu çalışmalar ile ortaya konulmuştur.
İsmi kulağa çok doğal gelmese de koenzim Q10 aslında vücutta doğal olarak bulunan temel bir besin maddesidir. Aktif formu, ubikinon veya ubikinol olarak adlandırılır.
Koenzim Q10 insan vücudunda yüksek konsantrasyonlarda kalp, karaciğer, böbrekler ve pankreas gibi organlarda depolanmaktadır. Hücre içerisinde ise genellikle hücrelerin güç merkezi olarak adlandırılan mitokondrilerde bulunmaktadır.
Bu nedenle enerji üretiminde aktif rol oynadığı bilinmektedir. Koenzim Q10, hücrelere enerji sağlamak, elektronları taşımak ve kan basıncı seviyelerini düzenlemek gibi önemli işlevler için kullanılır.
Bir "koenzim" olarak Coenzyme Q10, diğer enzimlerin düzgün çalışmasına da yardımcı olur. Koenzim Q10’nun vitamin olarak kabul edilmemesinin nedeni, insanlar da dahil olmak üzere tüm hayvanlarda vücut içerisinde kısmen de olsa sentezlenebilmeleridir.
İnsanlar bir miktar CoQ10 üretirken, CoQ10 takviyeleri de kapsüller, tabletler ve enjeksiyon dahil olmak üzere çeşitli şekillerde mevcuttur.
Vücut fonksiyonlarını yerine getirmek için yeterli enerjiyi sürdürmek amacıyla, hücrelerimizin içinde mitokondri adı verilen küçük organeller yağ ve diğer besinleri alarak kullanılabilir enerji kaynaklarına dönüştürür. Bu dönüşüm süreci Coenzyme Q10'un varlığını gerektirir.
Koenzim Q10 sadece hücresel enerji üretmek için değil, aynı zamanda hücreleri zararlı serbest radikallerin neden olduğu hasardan korumak için de gereklidir.
Güçlü bir antioksidan olan Koenzim Q10, diğer temel besin maddelerinin emilimini artırabilir. C vitamini ve E vitamininin emilimine yardımcı olduğu ve etkilerini daha da maksimize ettiği tespit edilmiştir.
CoQ10 üretimi, genel olarak 40 yaşından sonra doğal olarak azalır. Ancak bu yaşlar tam da hücrelerimizin bizi savunmasına en çok ihtiyaç duyduğumuz zamanlardır.
Araştırmalar, Coenzyme Q10'un doğal sentezinin ve diyetle alımının, sağlıklı insanlarda CoQ10 eksikliğini önlemeye yardımcı olmak için yeterli miktarda sağladığını göstermektedir.
Ancak, ileri yaşlarda vücutta oransal olarak daha az CoQ10 üretilmektedir. Ayrıca kalp hastalığı gibi belirli sağlık koşullarına sahip kişilerde CoQ10 üretimi daha da azalmaktadır.
Coenzyme Q10 içeren besinlerden bazıları şunlardır:
Şu anda, sağlık otoritesi kurumlar tarafından CoQ10 için belirlenmiş dozaj bulunmamaktadır.
Yağda çözünen bir antioksidan olduğu için, tıpkı E ve A vitamini gibi az miktarda bitkisel sıvı yağ ile tüketildiğinde kolayca emilir.
Birçok gıdada bulunmasına rağmen, bu gıdaların koenzim Q10 içeriği düşüktür. Bu nedenle birçok uzman, yaşlanma ve çeşitli sağlık sorunlarında coenzyme Q10 takviyesi kullanımını önermektedir.
CoQ10 diyet takviyelerinin dozaj boyutları günde 50-1.200 miligram arasında değişmektedir. Çoğu takviye 100-200 miligram aralığındadır.
Bir kişinin tedavi etmeye çalıştığı duruma bağlı olarak, CoQ10 dozaj önerileri 90 miligramdan 1.200 miligrama kadar değişebilir. Yüksek dozlar genellikle sadece CoQ10'un nörolojik faydalarını incelemek için kullanılmıştır. En başarılı çalışmalar 100-300 miligram doz arasında elde edilmiştir.
Koenzim Q10 ne zaman kullanılır? Koenzim Q10 günün her saatinde alınabilir. Önemli olan husus ise yağda çözündüğü için CoQ10'u yağ içeren bir yemekle birlikte almaktır. Günlük 100 mg'ı aşan bir CoQ10 dozu alıyorsanız, emilimi artırmak için dozları iki veya üç küçük porsiyona bölmek en iyisidir.
CoQ10'u gece almanın vücudun onu kullanma yeteneğine yardımcı olabileceğine dair bazı kanıtlar vardır. Bu nedenle akşam yemeği ile almak iyi bir seçenektir. Bununla birlikte, bazı insanlar CoQ10'u yatma vaktine yakın aldıklarında uykuya dalmakta zorluk çektiklerini bildirmektedir.
Koenzim Q10, gıdalardan (karbonhidratlar ve yağlar) gelen ham enerjinin hücrelerimizin kullandığı adenozin trifosfat (ATP) adı verilen enerji formuna dönüştürülmesi olan "mitokondriyal ATP sentezinde" rol oynar (Molyneux, Young, Florkowski, Lever, & George, 2008).
Bu dönüşüm süreci, iç mitokondriyal membranda koenzim Q10'nun varlığını gerektirir. Görevlerinden biri, yağ asidi ve glikoz metabolizması sırasında elektronları kabul etmek ve daha sonra bunları elektron alıcılarına aktarmaktır.
ATP üretme süreci insan vücudundaki her hücre için çok önemlidir ve ayrıca hücreler arasında mesajların gönderilmesini sağlar. Enerjiyi korumak için, ATP sentezi hayati önem taşır ve üretim için CoQ10'a ihtiyaç duyulmaktadır (Khakh & Burnstock, 2009).
CoQ10 egzersize bağlı yorgunluğu da azaltmaktadır (Gökbel, Gül, Belviranl, & Okudan, 2010). İnsanlarda yapılan üç ayrı çift kör, plasebo kontrollü çalışma, Koenzim Q10 ile desteklendiğinde (günde 100-300 miligram arasındaki dozlarda) egzersize bağlı yorgunlukta iyileşmeler olduğunu göstermiştir (Gökbel et al., 2010; Lee, Cho, Kim, & Lee, 2011; Mizuno et al., 2008).
Hem suda hem de yağda çözünen bir antioksidan olan CoQ10'un, lipid peroksidasyonunu engellediği bulunmuştur (Hernández-Camacho, Bernier, López-Lluch, & Navas, 2018). CoQ10, LDL oksitlendiğinde, zararlı etkileri dengelemeye yardımcı olmak için kullanılan ilk antioksidanlardan biridir.
Mitokondri içinde, koenzim Q10'un membran proteinlerini ve DNA'yı lipid peroksidasyonuna eşlik eden oksidatif hasardan koruduğu ve neredeyse tüm yaşa bağlı hastalıklara (kalp hastalığı, kanser, diyabet, nörolojik hastalık vb.) katkıda bulunan serbest radikalleri doğrudan nötralize ettiği bulunmuştur (McCarthy, Somayajulu, Sikorska, Borowy-Borowski, & Pandey, 2004; Somayajulu et al., 2005).
CoQ10'un insülin direncinin neden olduğu ve diyabetle ilişkili bazı oksidatif stresten korunmaya yardımcı olabileceği de belirlenmiştir. Ancak kan şekeri üzerindeki etkileri konusunda daha detaylı araştırmalara ihtiyaç duyulmaktadır (Sohet et al., 2009).
Uzmanlar, etkilerini kanıtlamak için hala kontrollü klinik çalışmalara ihtiyaç olduğunu düşünse de, CoQ10 kalp rahatsızlıklarının önlenmesi ve tedavisi için güçlü bir potansiyele sahiptir.
Bunu, hücresel enerjiyi iyileştirme, antioksidan olarak hareket etme ve serbest radikal temizleme yeteneklerini artırma kabiliyeti nedeniyle yapmaktadır (Sohet et al., 2009).
Koenzim Q10 ile ilgili bir diğer faydalı bilgi ise Koenzim Q10 takviyesinin yüksek kolesterolü olan kişiler için yararlı olabileceğidir. Bunun nedeni kolesterol düşürücü etkileridir.
Koenzim Q10, diyabetli kişiler de dahil olmak üzere bazı popülasyonlarda düşük yoğunluklu lipoprotein (LDL) kolesterol ve toplam kolesterol seviyelerini düşürmeye yardımcı olabilir. CoQ10, ayrıca kolesterol ilaçlarının sıklıkla neden olabileceği yorgunluk gibi yan etkileri de azaltabilir (Mehrabani, Askari, Miraghajani, Tavakoly, & Arab, 2019).
Koenzim Q10 takviyesi genellikle doğal seviyeleri optimum düzeye geri getirmek ve kas ağrısı da dahil olmak üzere kolesterol ilaçlarının etkilerine karşı koymak için önerilir (Caso, Kelly, McNurlan, & Lawson, 2007).
Ayrıca CoQ10 dolaşımı iyileştirebilir, kan akışını artırabilir ve kalp yetmezliği çeken kişiler için egzersiz performansını ve kapasitesini artırabilir (Watts et al., 2002).
Mitokondriyal ATP sentezi, hızlı bir metabolizma, kaslar, kemikler, cilt ve sağlıklı dokuların korunması için önemli bir işlevdir. Koenzim Q10 eksikliği anormal mitokondriyal sorunlara neden olabilir.
Koenzim Q10 tüketmenin olası yaşlanma karşıtı faydaları şunlardır:
Randomize, plasebo kontrollü, çift kör bir çalışmada 12 hafta boyunca 150 mg/gün CoQ10'un alındığında cilt viskoelastisitesinin bozulmasını sınırladığı, pürüzsüzlüğü artırdığı ve bazı görünür yaşlanma belirtilerini azalttığı bulunmuştur (Žmitek, Pogačnik, Mervic, Žmitek, & Pravst, 2017).
Hücreler içinde CoQ10, proteinlerin membranlar arasında taşınmasına ve belirli sindirim enzimlerinin hücrenin geri kalanından ayrılmasına yardımcı olarak optimum pH'ın korunmasına yardımcı olur. Uygun pH seviyelerini korumak için daha fazla çalışmak zorunda olan hücrelerde hastalıkların daha kolay geliştiğine inanılmaktadır.
Bu, büyük antioksidan kapasitesine ek olarak, CoQ10 seviyeleri yüksek olan kişilerde kanser riskinin azalmasının bir nedeni olabilir.
Kanser tedavisi sırasında CoQ10 takviyesi, kanser ilaçlarının (doksorubisin ve daunorubisin gibi) kanser hücrelerini öldürme potansiyelini artırmaya yardımcı olabilir.
CoQ10'un kalbi yüksek doz kemoterapi ilaçlarından kaynaklanabilecek DNA hasarından koruyabileceğine dair kanıtlar da vardır (Conklin, 2005).
Future Oncology'de yayınlanan 2017 tarihli bir makaleye göre koenzim Q10; meme kanser hücrelerinin gelişimini durduran umut verici bir antioksidan olarak nitelendirilmiştir (Tafazoli, 2017).
1994 yılında yapılan bir çalışmada, kanserlerinin lenf düğümlerine yayılma şekli nedeniyle "yüksek riskli" olarak sınıflandırılan 32 meme kanseri hastası (yaşları 32-81 arasında değişen) takip edilmiştir.
Her hastaya besinsel antioksidanlar, esansiyel yağ asitleri ve günde 90 miligram CoQ10 verilmiştir. 18 aylık deney süresince hiçbir hasta ölmemiş ve ayrıca bu süre zarfında hiçbir hasta kötüleşmemiştir. Hastaların tamamının yaşam kalitesi iyileştiği ve altı hastanın tamamen tedavi olduğu belirlenmiştir (Lockwood, Moesgaard, Hanioka, & Folkers, 1994).
Kısmi iyileşme görülen iki hastaya daha sonra daha fazla koenzim Q10 (her gün 300 miligram) verilmiş ve her ikisinin de tamamen iyileşerek tümör dokusunun tamamen yok olduğu belirlenmiştir.
Bir araştırma çalışması CoQ10'un kolonda kolon kanserine yol açan oksidatif stresi önemli ölçüde azalttığını keşfetmiştir.(Palan, Mikhail, Shaban, & Romney, 2003).
Dokuz yıl süren bir pilot çalışmada, dördüncü evreye ilerlemiş ve CoQ10 takviyeleri ile ek bir antioksidan karışımı verilen çeşitli primer kanserleri olan 41 hasta takip edilmiştir.
Takip edilen hastaların hayatta kalma süresi ortalama olarak 17 ay olarak belirlenmiş ve CoQ10 kullanımı ile bu süre genel olarak beş ay daha uzatılabilmiştir. Toplamda, hastaların % 76'sı ortalama olarak beklenenden daha uzun süre hayatta kalmış ve tedavi herhangi bir yan etki oluşturmamıştır (Hertz & Lister, 2009).
Koenzim Q10, parkinson hastalığı gibi bilişsel bozuklukları olanlarda, beynin substantia nigra adı verilen bir bölümünde artan oksidatif stresin semptomlarının baskılanmasında etkili olduğu kanıtlanmıştır.
Çalışmalar, bilişsel bozuklukları olan kişilerin kanlarında CoQ10 seviyelerinin düşme eğiliminde olduğunu göstermektedir (Isobe, Abe, & Terayama, 2010).
Erken Parkinson hastalığı olan 80 kişide, günde 300, 600 veya 1.200 miligram Koenzim Q10’un etkinliğini değerlendiren randomize, plasebo kontrollü bir çalışmada, takviyenin iyi tolere edildiği ve plaseboya kıyasla bilişsel işlevlerde daha yavaş bozulma ile ilişkili olduğu bulunmuştur (Shults et al., 2002).
Bununla birlikte, her çalışma koenzim Q10'un plasebo üzerinde etkili olduğunu göstermemiştir (Investigators, 2007; Storch et al., 2007).
Bazı çalışmalar, CoQ10'un progresif supranükleer palsi, Huntington hastalığı, amitrofik lateral skleroz ve Friedreich ataksisi dahil olmak üzere diğer nörolojik hastalıklarda görülen bilişsel gerilemeyi tedavi etmek için olumlu sonuçlar rapor etmiştir (Apetauerova et al., 2016; McGarry et al., 2017).
En iyi bilinen nörodejeneratif hastalık olan Alzheimer hastalığı ile ilgili olarak, CoQ10 kullanılarak yapılan insan denemeleri yok denecek kadar azdır. Bununla birlikte, araştırmalar, koenzim Q10'un olumlu sonuçlar sağlayan bir takviye olduğunu bulmuştur (Spindler, Beal, & Henchcliffe, 2009).
CoQ10'un erkeklerde kısırlık sorunlarını iyileştirmeye yardımcı olması mümkündür (Alahmar et al., 2021). Klinik çalışmalarda, koenzim Q10 takviyesi ile iyileştirilmiş sperm hareketliliği, artan fertilite oranları, sperm sayısı ve morfolojisi ve seminal plazmada antioksidan artışı belirlenmiştir.
Çok sayıda klinik çalışma ve vaka raporu, CoQ10'un fibromiyalji semptomlarının tedavisinde güçlü bir doğal yöntem olabileceğini ortaya koymuştur (Sawaddiruk et al., 2019). Uygulama sırasında yetişkinlerde dozaj tipik olarak günde 300 miligram iken, çocuk fibromiyaljisi üzerine yapılan bir çalışmada 100 miligramlık bir doza odaklanılmıştır.
Koenzim Q10 takviyesi ile fibromiyalji hastalarında meydana gelen iyileşmeler şunlardır:
Yaşlanma ve genetik kusurların yanı sıra Koenzim Q10 eksikliğine/düşük seviyelerine neden olan bazı faktörlerin:
Nadiren bazı bireylerde vücudun bu bileşiği düzgün bir şekilde sentezlemesini engelleyen genetik bir kusur olan "birincil koenzim Q10 eksikliği” görülebilmektedir. Bu kişilerde, beyin ve kasla ilgili semptomları tersine çevirmeye yardımcı olmak için CoQ10 takviyesi gerekmektedir.
Genel olarak çok güvenli olduğu düşünülmesine ve tıp alanında uzun yıllardır kullanılmasına rağmen, Koenzim Q10 yan etkileri yine de bazı insanları etkileyebilir.
Potansiyel Koenzim Q10 yan etkileri şunları içerebilir:
Bu tür yan etkilerin görülmemesi için koenzim Q10 mutlaka tavsiye edilen dozaj limitleri içerisinde kullanılmalıdır.
Ayrıca hamilelik veya emzirme durumunda, güvenli olup olmadıkları net olmadığı için CoQ10 takviyesi kullanmamak daha doğrudur
Tüm bunlara ilaveten, koenzim Q10 takviyeleri, varfarin gibi statinlerin ve diğer yaygın kolesterol düşürücü ilaçların antikoagülan etkinliğini azaltabilir. Bu ilaçların koenzim Q10 takviyesi ile birlikte kullanımı mutlaka doktor gözetiminde olmalıdır.
Koenzim Q10 ne işe yarar?
Koenzim Q10, hücrelerde enerji üretimini sağlayan bir antioksidandır. Aynı zamanda hücreleri serbest radikallerin zararlı etkilerine karşı koruyarak yaşlanma sürecini yavaşlatmaya yardımcı olabilir.
Koenzim Q10 kimler kullanamaz?
Koenzim Q10 genellikle güvenli olarak kabul edilir, ancak hamileler, emziren anneler ve çocuklar gibi özel durumları olanlar kullanmadan önce doktorlarına danışmalıdır.
CoQ10 ne zaman alınmalı?
CoQ10'u gece almanın vücudun onu kullanma yeteneğine yardımcı olabileceğine dair bazı kanıtlar vardır. Bu nedenle akşam yemeği ile almak iyi bir seçenektir. Bununla birlikte, bazı insanlar CoQ10'u yatma vaktine yakın aldıklarında uykuya dalmakta zorluk çektiklerini bildirmektedir.
Koenzim Q hangi besinlerde var?
Koenzim Q10, et, balık, kabuklu deniz ürünleri, soya fasulyesi, fındık, brokoli ve ıspanak gibi bazı besinlerde doğal olarak bulunur.
Koenzim Q10 eksikliğinde ne olur?
Koenzim Q10 eksikliği, hücrelerde enerji üretimini etkileyebilir ve hücrelerin serbest radikallere karşı korunmasını azaltabilir. Eksiklik durumunda yorgunluk, enerji düşüklüğü ve kas zayıflığı gibi belirtiler ortaya çıkabilir.
Koenzim Q10 en iyi hangi marka?
Koenzim Q10 takviyesi alırken, güvenilir ve kaliteli bir marka tercih edilmelidir. İyi bir araştırma yaparak ve müşteri yorumlarını inceleyerek güvenilir bir marka seçmek daha sağlıklı olacaktır.
Koenzim Q10 günlük ne kadar alınmalı?
Koenzim Q10 takviyesinin günlük dozu genellikle 100-200 mg arasında değişebilir. Ancak, kişisel ihtiyaçlara ve sağlık durumuna bağlı olarak doktorun önerdiği doza göre alınmalıdır.
Koenzim Q10 yan etkileri nelerdir?
Koenzim Q10 takviyesi genellikle iyi tolere edilir. Ancak bazı kişilerde hafif mide rahatsızlığı, baş ağrısı veya ciltte döküntü gibi yan etkiler görülebilir. Aşırı doz alınması durumunda daha ciddi yan etkiler ortaya çıkabilir.
Koenzim Q10 herkes kullanabilir mi?
Koenzim Q10 genellikle herkes tarafından kullanılabilir. Ancak, özel sağlık koşulları olanlar veya farklı ilaçlar kullananlar öncesinde doktorlarına danışmalıdır.
Koenzim Q10 ciltte ne işe yarar?
Koenzim Q10 hangi vitaminler var?
Koenzim Q10 bir vitamin değil, bir antioksidan ve hücresel enerji üretimini sağlayan bir bileşiktir. Vitaminlerden farklı olarak, vücutta kısmen sentezlenebilir.
Koenzim Q10 akşam içilir mi?
Koenzim Q10 takviyesi almanın en uygun zamanı kişisel tercihlere ve doktorun önerilerine bağlıdır. Akşam alınmasının herhangi bir olumsuz etkisi yoktur. Genellikle, öğünlerle birlikte alınması sindirim açısından daha iyidir.
Kişisel verileriniz, hizmetlerimizin daha iyi bir şekilde sunulması için mevzuata uygun bir şekilde toplanıp işlenir. Detaylı bilgi almak için Gizlilik Politikası'nı inceleyebilirsiniz.