Resveratrol nedir? Resveratrol faydaları nelerdir?

Resveratrol nedir? Resveratrol faydaları nelerdir?

Bu yazıda üzüm ve üzüm suyu, pekmez ve şarap gibi gıdalarda yoğun olarak bulunan resveratrol hakkında çok merak edilen resveratrol nedir, resveratrol faydaları nelerdir, resveratrol ne işe yarar ve resveratrol zararları nelerdir sorularının cevabını bulacaksınız.

Geleneksel Fransız günlük diyeti çok fazla yağ ve şeker içermesi ile oldukça sağlıksız gibi görünse de Fransızların daha az kalp sağlığı sorunu yaşaması ilk başta bir mucize olarak düşünülebilir. Genellikle "Fransız paradoksu" olarak bilinen bu şaşırtıcı sorunun cevabının, kırmızı şarap gibi "süper gıdalarda" doğal olarak bulunan resveratrol adlı bir maddeden yüksek miktarda tüketiminden kaynaklandığına inanılmaktadır.

Domateste bulunan likopen veya havuçta bulunan lutein gibi diğer antioksidanlar ve bitkisel besinler gibi resveratrol de vücudu hücresel düzeyde yenileyen güçlü bir bileşiktir.

Avrupa Gıda Farmakolojisi Dergisi ve Amerikan Hipertansiyon Dergisi de dahil olmak üzere birçok tıp dergisinde son birkaç yılda yayınlanan araştırmalar, kırmızı şaraptan elde edilen resveratrolün diğer yaygın sağlık sorunlarının yanı sıra kalp hastalığı riskini de azalttığını ortaya koymuştur.

Diğer kaynaklar arasında koyu renkli meyveler, gerçek bitter çikolata ve kakao yer almaktadır. Arterlerde plak birikimini önlemeye ve yaşlanan bir kalbi korumaya yardımcı olmanın yanı sıra, bu bitkisel besin maddesinin iltihaplanmayı azaltmak, obeziteyi önlemeye potansiyel olarak yardımcı olmak ve yaşlılar arasında bilişsel sağlığı korumak da dahil olmak üzere birçok başka sağlık yararı vardır.

Resveratrol, belirli bitkiler tarafından üretilen ve yaşlanmanın etkilerini durdurduğu bilinen yiyecek ve içeceklerde bulunan kuvvetli bir antioksidandır. Resveratrol, östrojen reseptörleri ile olumlu bir şekilde etkileşime girme kabiliyeti nedeniyle bir fitoöstrojen olarak sınıflandırılır.

Resveratrol ve diğer antioksidan türlerini üreten bitkiler aslında bunu radyasyon, böceklerin veya diğer yırtıcıların varlığı, yaralanma ve mantar enfeksiyonları dahil olmak üzere çevrelerindeki stres faktörlerine yanıt olarak yaparlar. Günümüzde resveratrolün en güçlü polifenollerden biri ve yaşlanma ve serbest radikal hasarı ile ilişkili semptomlara karşı en güçlü koruyuculardan biri olduğuna inanılmaktadır.

Araştırmalar, doğal olarak resveratrol içeren besinlerin kırmızı üzüm kabuğu, kırmızı şarap, ham kakao, yaban mersini ve dut gibi koyu renkli meyveler dahil olmak üzere bitkiler olduğunu göstermektedir.

Kırmızı şarap, üzüm suyunu alkole dönüştüren fermantasyon süreci sayesinde yüksek seviyelerde olması nedeniyle muhtemelen en iyi bilinen kaynaktır. Kırmızı şarap üretimi sırasında üzüm çekirdekleri ve kabukları üzüm suyunda fermente olur ve bu da resveratrol seviyeleri ve kullanılabilirliği üzerinde olumlu etkilere sahiptir.

Resveratrolün faydaları ilk olarak, araştırmacılar maya ve diğer mikropların, böceklerin ve resveratrolle beslenen hayvanların yaşam sürelerinin arttığını tespit ettiklerinde keşfedilmiştir. Çeşitli çalışmalar, meyve sinekleri, balıklar, fareler ve nematod solucanları üzerinde yapılan çalışmalarda resveratrol tüketiminin yaşlanma karşıtı faydalarını doğrulamıştır.

Resveratrol içeren besinler

En önemli resveratrol içeren besinler aşağıdaki gibidir.

• Kırmızı üzüm ve kırmızı şarap
• Ham kakao (bitter çikolata)
• Kekreyemiş
• Yaban Mersini
• Dutlar
• Yabanmersini
• Kızılcık
• Antep fıstığı
• Yer fıstığı
• Soya

Farklı bitkiler çeşitli resveratrol formları sağlar. Örneğin üzüm ve yer fıstığı esas olarak trans-resveratrol glukozitleri içerir. Kırmızı şarap esas olarak cis- ve trans-resveratrol aglikonlarının kaynağıdır.

1. Anti-aging ve anti-kanser etkileri vardır

Resveratrol, yemek yeme ve egzersiz gibi günlük vücut fonksiyonları sırasında üretilen serbest radikalleri nötralize eden güçlü bir antioksidandır.

Serbest radikal hasarı, sigara içmek, sağlıksız beslenme gibi kötü yaşam tarzı alışkanlıkları nedeniyle ve çevre kirliliği ile toksisiteye yanıt olarak hızlanır.

Kontrol edilmediği takdirde serbest radikaller hücrelere zarar verebilir ve yaşamı tehdit eden hastalıkların ve erken ölümün bir nedeni olduğu düşünülmektedir.

Antioksidanlar ve bitkisel besinler bakımından zengin bitkisel gıdalar tüketmenin, yetişkinleri yaşa bağlı birçok hastalıktan koruyan antioksidatif, antikanserojen ve antitümör faydaları olduğu gösterilmiştir.

İspanya'daki Sevilla Üniversitesi Farmakoloji Bölümü tarafından yayınlanan bir araştırmaya göre, “Resveratrolün son yıllarda derinlemesine araştırılan en çarpıcı biyolojik aktivitelerinden biri kanser önleyici potansiyeli olmuştur. Aslında, son zamanlarda çeşitli aşamalarda çok adımlı karsinogenez sürecini bloke ettiği gösterilmiştir.”

Kanserden koruyucu etkisinin, diğer faaliyetlerin yanı sıra, pro-enflamatuar aracıların sentezinin ve salınımının engellenmesi yoluyla enflamatuar yanıtın regülasyonunu içerdiğine inanılmaktadır.

2. Kardiyovasküler sağlığı korur

Anti-enflamatuar aktivitesi nedeniyle resveratrolün ateroskleroz (kan akışını kesen arterlerin kalınlaşması), yüksek LDL "kötü kolesterol", kan pıhtısı oluşumu ve miyokardiyal enfraksiyona karşı koruma sağladığı gösterilmiştir.

Antioksidan özellikleri nedeniyle resveratrol, kan basıncını düşürmek için umut verici bir takviye olabileceği değerlendirilmektedir.

2015 yılında yapılan bir araştırma, yüksek doz resveratrol tüketiminin, kalp atarken arter duvarlarına uygulanan basıncı azaltmaya yardımcı olabileceği sonucuna varmıştır.

Sistolik kan basıncı, arterler sertleştikçe tipik olarak yaşla birlikte yükselir. Yüksek olduğunda, kalp hastalığı için bir risk faktörüdür.

Resveratrol, kan damarlarının gevşemesine neden olan daha fazla nitrik oksit üretilmesine yardımcı olarak bu kan basıncını düşürücü etkiyi gerçekleştirebilir.

Bir çalışmada, katılımcılara ekstra resveratrol ile güçlendirilmiş üzüm özü verilmiştir. Altı aylık tedavinin ardından, zenginleştirilmemiş üzüm özü veya plasebo alan katılımcılara kıyasla, LDL'leri %4,5 oranında düşmüş ve oksitlenmiş LDL'leri %20 oranında azalmıştır.

Önemli bir resveratrol kaynağı olan Itadori çayı, Japonya ve Çin de dahil olmak üzere Asya ülkelerinde kalp hastalıkları ve felçleri önlemek için geleneksel bir bitkisel ilaç olarak uzun süredir kullanılmaktadır.

3. Beyni ve bilişsel/zihinsel sağlığı korumaya yardımcı olur

Resveratrol, antioksidanları diğer antioksidanların aksine beyni ve sinir sistemini korumak için kan-beyin bariyerini geçebildiğinden özellikle benzersizdir.

İngiltere'deki Northunbria Üniversitesi Beslenme Araştırma Merkezi'ndeki araştırmacılar tarafından yapılan çalışmalar, resveratrolün beyne giden kan akışını belirgin bir şekilde artırdığını göstermiş, bu da sağlıklı beyin fonksiyonu ve nöroprotektif etkiler için önemli bir fayda sağladığını düşündürmüştür.

Journal of Agricultural Food Chemistry'de yayınlanan sonuçlar gibi diğer çalışma bulguları, tek bir resveratrol infüzyonunun bile serebral (beyin) nöronal kayıp ve hasar üzerinde nöroprotektif etkiler ortaya çıkarabileceğini göstermiştir.

Bu durum, resveratrolün etkilerine bağlı olarak artan serbest radikal süpürme ve serebral kan yükselmesinden kaynaklanmıştır.

4. Obeziteyi önlemeye yardımcı olabilir

Hayvan çalışmalarından elde edilen bulgular, resveratrolün yüksek kalorili bir diyetle beslenen kemirgenler üzerinde yararlı etkiler gösterdiğini, yağ depolanmasını önlemeye ve insülin seviyelerini düzenlemeye yardımcı olduğunu bulmuştur.

Diğer araştırmalar, resveratrolün obez hayvanlarda vücut ağırlığını ve yağlanmayı azaltmaya yardımcı olabileceğini göstermiştir.

5. Diyabet veya prediyabet hastalarına faydalıdır

Resveratrolün, en azından hayvan çalışmalarında, diyabet için çeşitli faydaları olduğu gösterilmiştir. Bu faydalar arasında insülin duyarlılığının artırılması ve diyabetten kaynaklanan komplikasyonların önlenmesi yer almaktadır.

Diyabetik sıçanları içeren hayvan çalışmaları, resveratrolün hiperglisemiyi azaltabileceğini ve ayrıca hem obezite hem de diyabetin önlenmesinde ve/veya tedavisinde kullanılabileceğini göstermiştir.

Resveratrolün nasıl çalıştığına dair bir açıklama, belirli bir enzimin glikozu bir şeker alkolü olan sorbitole dönüştürmesini durdurabileceğidir. Diyabetli kişilerde çok fazla sorbitol biriktiğinde, hücreye zarar veren oksidatif stres yaratabilir.

Resveratrol, diyabet hastaları için diyabet hastası olmayanlara göre daha fazla fayda bile sağlayabilir. Bir hayvan çalışmasında, kırmızı şarap ve resveratrolün diyabetli sıçanlarda, diyabeti olmayan sıçanlara göre daha etkili antioksidanlar olduğu görülmüştür.

Resveratrol, komplikasyonları (sinir hasarı ve kalp hasarı gibi) azaltarak ve insülin seviyelerini yönetmeye yardımcı olarak diyabet ve prediyabet hastaları için yararlı olabilir. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalara göre, bu fitoöstrojenin insülin salgılanmasını ve kan insülin konsantrasyonlarını olumlu yönde etkilediği bilinmektedir.

6. Potansiyel olarak böbrek fonksiyonunu iyileştirir

2023 yılında resveratrol üzerine yapılan bir çalışma, genel yetişkin popülasyonunda böbrek fonksiyonlarını hafif derecede iyileştirdiğini göstermiştir.

Ancak resveratrolün, bir adjuvan (kanser tedavisi sonrası, kanserin tekrarlama riskini azaltıcı uygulamalardır) tedavi olarak uygulanabilmesi için böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda daha fazla çalışma gerekmektedir.

Resveratrol, hormon üretimi, kan dolaşımı ve yağ depolanması üzerinde olumlu etkilere sahip olmanın yanı sıra vücuttaki iltihaplanmayı da sınırlamaktadır. Resveratrolün etki mekanizmaları aşağıdaki gibi özetlenmiştir.

Çalışmalar, resveratrolün vücuttaki dokulara zarar veren enflamatuar tepkilere bağlı enzimlerin üretimini ve aktivitesini baskılama yeteneği gösterdiğini bildirmektedir.

Vücut, bağışıklık sisteminin bir parçası olarak bakteri ve virüslere karşı koymak gibi iyileşme ve kendini koruma aracı olarak doğal olarak iltihap üretmesine rağmen, kronik veya sürekli iltihaplanma durumu sağlıklı bir durum değildir. Çünkü bu durum vücudun hızlı yaşlanmasına ve hastalanma riskinin artmasına neden olmaktadır.

Çeşitli çalışmalar, resveratrolün insülin seviyelerini düşürdüğünü göstermektedir. Özel bir ilaç firması tarafından yapılan testlerde resveratrol alan diyabet hastalarının glikoz ve insülin seviyelerinin daha düşük olduğu ve bunun da resveratrolü sağlıklı bir yaşam tarzı için güçlü bir yardımcı haline getirdiği tespit edilmiştir.

Ayrıca resveratrol; obezite, tip 2 diyabet ve metabolik sendromun patogenezinde rol oynayan beyin kaynaklı nörotrofik faktör (BDNF) üzerinde de olumlu etkileri vardır. Araştırmacılar, tip 2 diyabet ve insülinle ilgili diğer sorunları olan kişilerde BDNF seviyelerinin daha düşük olduğu gözlemlenmiştir.

Resveratrol ayrıca mitokondriyal solunumu ve glukoneogenezi kolaylaştırır. Başka bir deyişle, enerji sağlayan hücrelerin "güç merkezi" kısmının (mitokondri) en iyi şekilde çalışmasına yardımcı olur.

Resveratrol, dolaşımın sorunsuz bir şekilde akmasını sağlayarak damar hasarını önler ve beyinde Alzheimer hastalığı da dahil olmak üzere hafıza kaybı gibi nöral hastalıklara karşı koruma sağlar. Depresyon, şizofreni, bipolar bozukluk ve otizm gibi zihinsel sağlık sorunlarının yanı sıra inme, iskemi ve Huntington hastalığı gibi diğer bozuklukları da önleyebilir.

Vasküler endotelyal büyüme faktörü, yani hasarlı kan damarlarının onarımı üzerinde olumlu etkileri olduğu gösterilmiştir.

Pro-inflamatuar moleküllerin salınımını kontrol ettiği için resveratrolün otoimmün hastalıkların önlenmesinde faydaları vardır. Ayrıca bağırsak mikrobiyotasını olumlu yönde değiştirdiği ve kök hücre çoğalmasını ve farklılaşmasını etkilediği görülmektedir.

Son olarak, güçlü bir antioksidan olan resveratrol, kanser riskini artırabilecek serbest radikallerin verdiği hasarla sürekli mücadele eder. Her hücrenin çekirdeğine ve mitokondrisine derinlemesine nüfuz ederek DNA'yı değiştirebilen serbest radikal hasarından kaynaklanan zararlı etkilerin onarılmasına yardımcı olur.

Ayrıca apoptozu (zararlı hücrelerin yok edilmesi) modüle eder ve bu nedenle anti-kanser özelliklere sahip gibi görünmektedir. Çalışmalar, resveratrolün kansere karşı etki göstermesinin yanı sıra, tümörlerin büyümesini baskıladığına dair kanıtlar bulmuştur.

Dozaj önerileri mevcut sağlığınıza ve semptomlarınıza bağlı olarak değişir, ancak çoğu resveratrol takviyesi tipik olarak yaklaşık 250 ila 500 miligram/gün dozlarında alınır. Bunun genellikle çalışmalarda faydalı olduğu gösterilen miktarlardan daha düşük olduğunu belirtmek önemlidir, ancak çok yüksek dozlar almanın güvenli olup olmadığı net değildir.

Bazı yetişkinler günde 2 g’a kadar tüketmeyi tercih etmektedir. New York Bilimler Akademisi'ne göre, çalışmalar resveratrolün güvenli olduğunu ve günde 5 g’a kadar dozlara kadar tolere edilebildiğini rapor etmiştir.

Kırmızı şarap ve kakaonun en iyi resveratrol kaynaklarından ikisi olduğunu belirtilmiş olsa da bu iki gıdanın fazlaca tüketilmesi önerilmez. Bu nedenle resveratrolün faydalarını elde etmenin en iyi yolu denge ve ölçülü olmaktır.

Çoğu araştırmaya göre, erkekler için günde iki kadehe kadar ve kadınlar için günde bir kadehe kadar şarap tüketiminin herhangi bir sağlık sorununa neden olmadığı gösterilmiştir. Ancak yine de resveratrol takviyesi almayı tercih ederseniz, öncelikli olarak çeşitli taze bitkisel gıdalar da dahil olmak üzere sağlıklı bir diyetle antioksidanların doğal olarak tüketimi hedeflenmelidir.

Farklı insanların resveratrole nasıl tepki verdiği ve bazılarının diğerlerinden daha fazla fayda sağlayıp sağlamadığı hala tam olarak bilinmemektedir. Örneğin, mevcut diyabet vakaları veya metabolik kusurları olan kişilerin aynı etkileri elde etmek için çoğunlukla sağlıklı yetişkinlerden daha yüksek dozlar almaları gerekebilir. Resveratrol takviyesi almayı planlıyorsanız ve halihazırda başka ilaçlar kullanıyorsanız mutlaka doktora başvurulmalıdır.

Genel olarak, resveratrolün faydalarının çoğu hayvan çalışmalarında ve yüksek dozlarda gösterilmiştir. Harvard Halk Sağlığı Okulu, "Deneylerde uygulanan resveratrol dozu her zaman normalde günlük diyette tüketeceğinizden çok daha yüksektir. Farelerde sağlığı iyileştiren dozlara eşit olmak için yüz ila bin bardak kırmızı şarap içmeniz gerekir."

Bununla birlikte, resveratrol her derde deva ve daha uzun, hastalıksız bir yaşam sürmenin aracı değildir. Bulmacanın bir parçası olabilir, ancak sonuç olarak sizi muhtemelen şu anda olduğundan daha fazla şarap içmeye motive etmemelidir.

Bununla birlikte, daha yüksek dozlarda hafif ila orta derecede yan etkilerle karşılaşmak mümkündür, bu nedenle uzmanlar, daha fazla çalışmanın yüksek dozlar için herhangi bir ek faydasını kanıtlayana kadar daha azıyla başlamayı önermektedir.

Resveratrol takviyeleri, varfarin (Coumadin) ve NSAID ağrı kesiciler (aspirin veya Advil gibi) gibi kan sulandırıcılarla potansiyel olarak etkileşime girebilir, bu nedenle bunları karıştırmadığınızdan emin olun.

• 1 kutu bitirdim ve stok yapacağım. Cildim aydınlandı, uyku düzenim düzeldi, gece geç yatsam da sabahları yataktan çok dinç kalktım.

• Benim 4. kutum. Daha önce 3 kutu arka arkaya kür yapmıştım, sonra ara verdim. Yaz tatillerinde fazla alkol, ıslak bikini vs. derken bağışıklığım düştüğü için şimdi bir kutu daha sipariş ettim. Hemen etki etti. Bu sefer yanımda tatile götüreceğim. Her gün ağır spor yapıyorum, ayrıca beni cidden dinç tutuyor, başka takviye almıyorum. Artık iki ayda bir kullanmayı düşünüyorum aralıklı.

• Öncelikle tadı çok güzel. Ben bahar denizden görerek başlamıştım, bir kutuyu şu anda bitirmiş bulunmaktayım. Gerçekten yüzüm daha aydınlık duruyor sanki. Sadece gerçekten karnınızı iyice doyurduktan sonra içmenizde fayda var, benim bir miktar midemi yaktı çünkü. Onun dışında çok memnunum. İki kutu daha sipariş verdim, 3 aylık kuru tamamlayabilmek adına.

• Kronik kedi alerjisi olan biriyim. Alerjim dışında çoğu şeye iyi geldi diyebilirim. İdrar yolu enfeksiyonum geçti, cildim güzelleşti, parladı, sivilcelerim azaldı. İştahı da kontrol etti gibi geldi, ama emin değilim. Sabahları çok yorgun kalkmadan uyanmamı sağladı. Tavsiye ederim.

• İkinci kutudayım, aralıklı oruca yeni başlamama rağmen sabahları çok dinç uyanıyorum.

• Günlük koşturmacam açısından shot olması çok kullanışlı. İçeriği tertemiz. Doktorumun tavsiyesi üzerine başladım. Çok memnun kaldım. Gönül rahatlığıyla alabilirsiniz.

• Annem için aldım, düzenli bir şekilde kullanıyor. Kendini daha iyi hissettiğini söylüyor. Cildine ve alerjilerine iyi geldi.

• Üç hafta oldu kullanalı, olumlu hiçbir yanını göremedim. İkinci kutuyu da alsam mı derken, bu ne fiyat dedim, neyse deneyim oldu en azından.

• Doktor tavsiyesiyle kullanıyoruz. Kalp sağlığını destekliyor ve anti kanser etkili.

• Çok iyi, aktif sivilceleri söndürmek için alabilirsiniz. Onun dışında gençleşmek için de faydası varmış.

• Yan etki yaptı bende, baş dönmesi.

• Çok yönlü faydası olan bir takviye resveratrol. Sadece damarlara, cilde değil aynı zamanda bel sırt ağrılarına da iyi geliyor.

Resveratrol ne işe yarar?

Resveratrol, doğal olarak bazı bitkilerde bulunan bir fitokimyasaldır ve antioksidan özelliklere sahiptir. Serbest radikallerin neden olduğu oksidatif stresi azaltmaya yardımcı olabilir. Ayrıca kalp sağlığını desteklemek, inflamasyonu azaltmak, bağışıklık sistemini güçlendirmek ve yaşlanma sürecini yavaşlatmak gibi faydaları olabileceğine inanılmaktadır.

Resveratrol ne zaman alınmalı?

Resveratrol takviyesinin ne zaman alınması gerektiği konusunda kesin bir kural yoktur. Genellikle öğünlerle birlikte alınması sindirim açısından daha iyi olabilir. Ancak, kişisel tercihler ve doktor tavsiyelerine göre alınabilir.

Resveratrol hangi yiyeceklerde bulunur?

Resveratrol, üzüm kabukları, kırmızı şarap, dut, yaban mersini, böğürtlen ve fındık gibi bazı besinlerde doğal olarak bulunur.

Pekmezde resveratrol var mı?

Evet, pekmezde küçük miktarlarda resveratrol bulunabilir. Ancak, içeriğinin ne kadar olduğu üzümlerin türüne ve işlenme şekline bağlı olarak değişebilir.

Resveratrol Nedir Kimler kullanabilir?

Resveratrol genellikle sağlıklı bireyler tarafından takviye olarak kullanılabilir. Ancak, hamileler, emziren anneler ve bazı sağlık sorunları olan bireyler kullanmadan önce doktorlarına danışmalıdır.

Resveratrol kaç yaş için uygundur?

Resveratrolün yaşa göre uygunluğu kişisel sağlık durumuna ve ihtiyaçlara bağlıdır. Genel olarak yetişkinlerin kullanımı daha yaygındır. Çocuklar ve gençler için kullanımı konusunda daha fazla araştırma gerekmektedir.