Frankincense yağı (Sığla yağı) nedir? Faydaları nelerdir?
Yayınlanma tarihi: 6 Şubat 2023
Güncellenme tarihi: 21 Ağustos 2023
Yayınlanma tarihi: 6 Şubat 2023
Güncellenme tarihi: 21 Ağustos 2023
Boswellia (akgünlük) ağacından elde edilen ve uçucu bir yağ olan frankincense yağı aromaterapide geniş bir kullanıma sahiptir. Tarihsel süreçte dini ve tıbbi amaçlarla kullanılmıştır.
Frankincense akgünlük ağacının ingilizcedeki adıdır. Aromaterapide frankincense yağı olarak adlandırılan uçucu yağı ile bilinmektedir. Frankincense yağı akgünlük (Boswellia serrata, Boswellia carterii, Boswellia sacra, Boswellia papyrifera veya Boswellia frereana) ağacının reçinelerinden su buharı distilasyon yöntemi ile elde edilen uçucu bir yağdır. Odunsu ve baharatlı bir kokuya sahip Boswellia yağı topikal olarak veya soluma yoluyla kullanılır.
Akgünlük reçinesi (kaynak)
Frankincense Türkçesi günlük yağı, akgünlük yağı, olibanum veya buhur yağıdır. 20 farklı akgünlük çeşidi ile yapılan bir çalışmada uçucu yağda bulunan ana bileşenler aşağıdaki gibi bildirilmiştir.
Boswellia uçucu yağının bileşiminde onlarca farklı bileşen bulunmaktadır. Bu bileşenlerden başlıcaları şunlardır:
Aromaterapide frankincense yağı anksiyete, soğuk algınlığı, öksürük, astım ve ağız sağlığı için kullanılmaktadır. Bilimsel çalışmalarda gösterilen bazı frankincense yağı faydaları aşağıda derlenmiştir.
Solunduğunda, sığla yağının kalp atış hızını ve yüksek tansiyonu azalttığı gösterilmiştir. Anksiyete önleyici ve depresyonu azaltıcı özelliklere sahiptir. Üstelik reçeteli ilaçlar gibi olumsuz yan etkileri yoktur veya istenmeyen uyuşukluğa neden olmaz.
2019'da yapılan bir araştırma, sığla yağındaki bileşenlerin anksiyete veya depresyonu hafifletmek için beyindeki iyon kanallarını etkinleştirme yeteneğine sahip olduğunu göstermiştir.
Fareleri içeren bir çalışmada, Boswellia reçinesini tütsü olarak yakmanın antidepresif etkileri olmuştur. Sığla yağında da bulunan bir tütsü bileşeni olan incensole asetat, beyindeki TRPV3 kanallarını aktive ederek psikoaktiviteyi ortaya çıkarmıştır. Araştırmacılar, beyindeki bu etkinin derideki sıcaklık algısıyla ilişkili olduğunu öne sürmüşlerdir (Al-Harrasi et al., 2019).
Çalışmalar, akgünlüğün faydalarının, tehlikeli bakterileri, virüsleri ve hatta kanser hücrelerini yok etmeye yardımcı olabilecek bağışıklık arttırıcı yeteneklere kadar uzandığını göstermiştir. Mısır'daki Mansoura Üniversitesi'ndeki araştırmacılar bir laboratuvar çalışmasında sığla yağının güçlü bağışıklık uyarıcı aktivite sergilediğini göstermişlerdir (Mikhaeil et al., 2003).
Sığla yağı mikroorganizmaların ciltte, ağızda veya evde üremesini önlemek için kullanılabilir. Halihazırda birçok kişi ağız sağlığı sorunlarını doğal olarak gidermek için sığla yağı kullanmaktadır.
Sığla yağı antiseptik özellikleri nedeniyle diş eti iltihabı, ağız kokusu, çürükler, diş ağrıları, ağız yaraları ve diğer enfeksiyonların oluşmasını önlemeye yardımcı olmaktadır. Bu etki, plak kaynaklı diş eti iltihabı olan hastalarda yapılan çalışmalarda gösterilmiştir (Khosravi Samani et al., 2011).
Birkaç araştırma grubu, sığla yağının laboratuvar çalışmalarında ve hayvanlar üzerinde test edildiğinde umut verici anti-inflamatuar ve anti-tümör etkileri olduğunu bulmuştur. Buhur yağının belirli kanser türlerinin hücreleriyle savaşmaya yardımcı olduğu gösterilmiştir (Chen et al., 2013).
Çin'de yapılan bir çalışmada, beş tümör hücre hattında sığla ve mür yağının antikanser etkilerini araştırılmıştır. Sonuçlar, insan meme ve cilt kanseri hücre hatlarının mür ve sığla esansiyel yağlarının kombinasyonuna karşı artan hassasiyeti göstermiştir.
2012'de yapılan bir araştırma, akgünlük reçinelerinde bulunan AKBA adlı kimyasal bir bileşiğin, kemoterapiye dirençli hale gelen kanser hücrelerini öldürmede başarılı olduğunu tespit etmiştir (Paul, 2012). Bu nedenle potansiyel bir doğal kanser tedavisi için akgünlük ve akgünlük yağının kullanılabileceği söylenebilir.
Laboratuvar ortamında gerçekleştirilen çalışmalarda frankincense yağının bağışıklığı teşvik edici ve kanser önleyici özellikleri gösterilmiştir. Ancak ratlar ve insanlar üzerinde gerçekleştirilecek daha fazla çalışmaya ihtiyaç bulunmaktadır.
Buhur, antimikrobiyal etkileri olan antiseptik ve dezenfektan bir maddedir. Ortam ve ciltte bulunan soğuk algınlığı ve grip etmeni mikroorganizmaları doğal olarak yok etme özelliğine sahiptir. Bu nedenle kimyasal dezenfektanlar yerine kullanılabilir.
Letters in Applied Microbiology'de yayınlanan bir laboratuvar çalışması, sığla yağı ve mür yağı kombinasyonunun patojenlere karşı kullanıldığında özellikle etkili olduğunu tespit etmiştir (de Rapper et al., 2012). Araştırıcılar MÖ 1500'den beri kombinasyon halinde kullanılan bu iki yağın, Cryptococcus neoformans ve Pseudomonas aeruginosa gibi mikroorganizmaları inhibe edici özelliğe sahip olduğunu bildirmiştir.
Akgünlük yağı ciltte ve ağızda antiseptik özellikleri ile kullanılabilir. Cilt pansumanı, dezenfektan formülasyonları ve ağız içi hijyeni için seyreltildikten sonra topikal ya da gargara olarak kullanılabilir.
Akgünlüğün faydaları arasında cildi güçlendirme ve tonunu, elastikiyetini, bakteri veya lekelere karşı savunma mekanizmalarını iyileştirme yeteneği yer alır. Ayrıca sarkmaları önlemeye, yara ve akne görünümünü azaltmaya ve yaraları tedavi etmeye yardımcı olabilir.
Ayrıca hamilelikle ilişkili çatlakların, ameliyat izlerinin ve kuru veya çatlamış cildin iyileşmesi için de faydalı olabilir.
Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi (Journal of Traditional and Complementary Medicine)'nde yayınlanan bir derleme, sığla yağının kızarıklığı ve cilt tahrişini azalttığını ve aynı zamanda daha eşit bir cilt tonu sağladığını bildirmiştir (Hamidpour et al., 2013).
Araştırmalar, buhur yağının hafıza ve öğrenme işlevlerini geliştirmek için kullanılabileceğini göstermektedir. Bazı hayvan çalışmaları, hamilelik sırasında akgünlük kullanmanın bir annenin yavrularının hafızasını artırabileceğini göstermiştir. Böyle bir çalışmada, hamile sıçanlar gebelik dönemlerinde ağızdan akgünlük ekstraktı aldığında, yavrularının öğrenme, kısa süreli hafıza ve uzun süreli hafızalarında önemli bir artış olmuştur (Hosseini et al., 2004).
Bu konudaki araştırmalar sınırlı olsa da, sığla yağının, hormon seviyelerini dengeleyerek menstrüasyon ve menopoz ile ilişkili semptomların azaltılmasını sağlayabileceği düşünülmektedir. Sığla yağı aşağıdaki durumlarda halihazırda rahatlama sağladığı bilinmektedir:
Sığla yağı ayrıca östrojen üretimini düzenlemeye yardımcı olabilir ve menopoz öncesi kadınlarda tümör veya kist gelişimi riskini azaltabilir.
Hayvan çalışmaları, sığla yağının, yağın kimyasal yapısının steroidlerinkine benzer şekilde hareket etmesinden kaynaklanabileceğini ve doğurganlığı teşvik edici bir ajan olarak kullanılabileceğini göstermiştir. Sıçanlar üzerinde dahili olarak kullanıldığında, doğurganlığı ve implantasyonların ve canlı fetüslerin sayısını arttırmıştır. Ayrıca yağın muhtemelen sperm hareketliliğini ve yoğunluğunu artırabileceğini değerlendirilmektedir (Nusier et al., 2007).
Sığla yağı, kaygı ve kronik stres düzeylerini düşürerek uyumayı kolaylaştırır. Doğal olarak uykuya dalmanıza yardımcı olabilecek sakinleştirici, nötrleştirici bir kokuya sahiptir.
Sığla yağı, solunum yollarının açılmasına yardımcı olarak, vücudun ideal uyku sıcaklığına ulaşmasını sağlayarak ve ağrıyı ortadan kaldırarak bu etkiyi sağlar (Al-Yasiry & Kiczorowska, 2016).
Akgünlük, sindirim sisteminin uygun şekilde detoks yapmasını sağlar ve bağırsak hareketlerini teşvik eder. Araştırmalar ayrıca midedeki ağrı ve krampları azaltmaya, mide bulantısını gidermeye, şişkinliğe neden olabilecek karındaki fazla suyu temizlemeye ve hatta menapoz sonrası sendrom ile ilgili mide ağrılarını hafifletmeye yardımcı olabileceğini gösteriyor.
Bu etkiyi, sindirim enzimlerinin salgılanmasını hızlandırarak, idrar üretimini artırarak, sindirim sistemi kaslarını gevşeterek ve uygun sindirim sağlığı için gerekli olan dolaşımı iyileştirmeye yardımcı olarak yapmaktadır. Ayrıca sığla yağının sızdıran bağırsak sendromu, kronik kolit, ülseratif kolit, Crohn hastalığı ve IBS semptomlarını azaltmada faydalı olduğu gösterilmiştir (Ammon, 2002).
Ancak bu etkinin sığla yağında gösterildiği herhangi bir çalışma bulunmamaktadır.
Birkaç damla buhur yağı, 1 yemek kaşığı taşıyıcı yağ ile seyreltildikten sonra iyice karıştırılarak cilde uygulanmalıdır.
Difüzör ya da buhurdanlıkta tek başına veya diğer yağlar ile karıştırılarak kullanılabilir. Tek seferde 15 damlaya kadar kullanabilirsiniz. Uyumlu yağları yazının sonunda görebilirsiniz. Buharı 30-60 dk soluyabilirsiniz.
Uçucu yağ kullanımı ile ilgili detaylı bilgileri Uçucu Yağlar Nasıl Kullanılır? 4 Temel Yöntem başlıklı yazımızda okuyabilirsiniz.
Frankincense uçucu yağının yutulması toksik etkilere sahip olabilir ve doktor gözetiminde haricinde kullanılmamalıdır. Uçucu yağ alerjiye neden olabileceği için kullanmadan önce yama testi yapılmalıdır. Ayrıca seyreltilerek kullanılmalıdr.
Hamileler ve emziren anneler tüm uçucu yağları doktorlarına danışarak kullanmalıdır.
Buhur yağı, turunçgil yağları (lime, limon, portakal) ile uyumludur. Ayrıca lavanta, sardunya, gül, sandal ağacı, ylang ylang ve adaçayı yağları ile de karıştırılarak kullanılabilir.
Bu yorumlar çeşitli pazaryerlerinde rastgele seçilmiş frankincense yağı ürünleri için yapılmış yorumlardır:
Frankincense yağı ile sığla yağı aynı mıdır?
Aslında aynı yağlar olmamasına rağmen bazı üreticiler frankincense yağını sığla yağı olarak pazarlamaktadır.
Günlük yağı nedir?
Frankincense ile günlük yağı aynı yağdır. Türkçe'de günlük ya da akgünlük yağı olarak kullanılmaktadır.
Akgünlük yağı Boswellia ağacının neresinden ve nasıl üretilir?
Bu yağ Boswellia ağacı reçinelerinden buhar distilasyonu ile üretilmektedir. Uçucu yağ üretimi ile ilgili detaylı bilgiye Uçucu Yağlar Nedir? Nasıl Üretilir? başlıklı yazımızdan ulaşabilirsiniz.
Yağ üretiminde birçok tür Boswellia ağacından hangisi yaygın olarak kullanılır?
En yaygın olarak kullanılan türler Boswellia serrata ve Boswellia carterii'dir
Boswellia serrata ekstresi eklem ağrıları için etkilidir. Bu etki yağda da bulunmakta mıdır?
Boswellia serrata ekstreleri iltihap önleyici etkisi ile eklem ağrıları üzerine etkilidir. Ancak yağın eklem ağrılarını azalttığını gösteren herhangi bir bilimsel bulgu bulunmamaktadır.
Bu yazı da ilginizi çekebilir: Paçuli yağı nedir? Faydaları nelerdir?
Kişisel verileriniz, hizmetlerimizin daha iyi bir şekilde sunulması için mevzuata uygun bir şekilde toplanıp işlenir. Detaylı bilgi almak için Gizlilik Politikası'nı inceleyebilirsiniz.